Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/3944 E. 2023/9076 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3944
KARAR NO : 2023/9076
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/77 Esas, 2023/182 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/658 Esas, 2022/545 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkin asıl dava ile birleştirilen kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 08.03.2023 tarihli ek kararla temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda, temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 08.03.2023 tarihli ve 2022/77 Esas, 2023/182 Karar sayılı ek kararının ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Asıl davada davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, … ilçesi, … Mahallesi, 15 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

2. Birleştirilen davada davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, … ilçesi, … Mahallesi, 15 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinden davalı kurum tarafından yüksek gerilim hattı geçirilmek suretiyle taşınmaza fiilen el atıldığını, el atma nedeniyle taşınmazın değerinin düştüğünü ileri sürerek, hesaplanacak tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Birleştirilen davada davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza dair bedel tespit ve tescil istemiyle açmış olduğu davanın, işbu dava için bekletici mesele yapılması gerektiğini, taşınmaz üzerinde tesis edilecek olan irtifak hakkı nedeniyle taşınmazın değer kaybına uğrayacağından söz edilemeyeceğini, nitekim taşınmaz üzerinden geçen enerji nakil hatlarının taşınmazın kullanımına engel teşkil etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, asıl davanın kabulüne kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tesciline, konusuz kalan birleştirilen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmaya konu arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilirken hesaplamanın hatalı yapıldığını, üretim masraflarının düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, değer düşüklüğü oranının ise yüksek belirlendiğini, taşınmaza fındık gelirine göre değil münavebe sistemine göre değer biçilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat istemiyle açılan birleşen davada idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazın Sarıca Mahallesinde olduğu belirtilerek hüküm tesis edildiğini, oysa taşınmazın … Mahallesinde bulunduğunu, hükmün düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kuru tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza % 5 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle gelir metodu esas alınarak resmi verilere göre değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kesin olduğu belirtilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptal edildiğini, bu nedenle ek kararın usul ve kanuna aykırı olup temyiz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 4 üncü, 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve yine aynı Kanun’un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı, değer düşüklüğü oranı uygun görülmüştür.

4. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat istemiyle açılan birleştirilen davanın konusuz kaldığı gözetilip, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücretine ve davalı idare aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere,uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Dava konusu kamulaştırılan taşınmaz tapu kaydına göre “… ” Mahallesinde olduğu halde, hüküm fıkrasında mahalle isminin hatalı yazılması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 08.03.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

3.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

4. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “Sarıca” kelimesinin çıkarılarak yerine “…” kelimesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının talep hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.