Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/3665 E. 2023/9037 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3665
KARAR NO : 2023/9037
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/265 Esas, 2021/817 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/516 Esas, 2017/266 Karar

Taraflar arasında görülen terditli olarak kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, kamulaştırma bedelinin artırılması, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 23 üncü maddesi uyarınca geri alım istemine ilişkin davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip görüşüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, … ilçesi, … Mahallesi 4693 ada 24 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kamulaştırma işlemi usulüne uygun olmadığından, terditli olarak, müdahalenin önlenmesine, kamulaştırma bedelinin artırılmasına ve 2942 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi gereğince taşınmazın adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza ilişkin kamulaştırma kararı alındığını, alana ilişkin çalışmaların devam ettiğini, davalıya kamulaştırma tebliğinin yapıldığını, davacı tarafından bedel artırım davası açıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın kamulaştırıldığını haricen öğrenildiğini, yerel mahkemece taleplerinin gözardı edildiğini, tebligatın geçersiz olduğunu, 20 yıldır taşınmaz üzerinde kamulaştırma amacına uygun tesis yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın Ankara Büyükşehir Belediyesi Encümeninin 23.02.1993 tarihli ve 550/933 sayılı kararı ile Bent Deresi Vadisi Düzenleme Projesi kapsamında kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma işleminin davacıya usulüne uygun tebliğ edilmesi üzerine Ankara 7. İdare Mahkemesinin 1993/1277 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından kamulaştırma işleminin iptali için açılan davanın reddine karar verildiği ve Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği, bu kez davacı tarafından kamulaştırma işleminin iptali için açılan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği, Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/168 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin artırılması istemli dava açıldığını yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair 16.12.1996 tarihli kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek 07.12.2015 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazdaki davacı hissesinin halen kendi üzerine kayıtlı olduğunun anlaşıldığını, davacının kamulaştırma işleminin kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de davacı tarafından gerek Ankara 7. İdare Mahkemesinin 1993/1277 Esas sayılı dosyasında açtığı kamulaştırma işleminin iptali davası gerekse Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/168 Esas sayılı dosyasında açtığı ve davanın kabulü ile sonuçlanan kamulaştırma bedelinin artırılması davaları sonucunda kamulaştırma işleminden haberdar olduğu kamulaştırma işleminin kesinleştiği bu yönüyle müdahalenin men’i ve bedel artırım talebinin de bulunamayacağı gibi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un 23 üncü maddesine göre; kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22 nci maddenin dördüncü fıkrası uyarınca devir veya tahsis yapılan idarece kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabileceğini, davada kamulaştırma bedeli açılan dava sonucunda 07.12.2015 tarihinde kesinleşmiş olup bu tarihinden itibaren beş yıllık süre geçmediğinden geri alım talebi de yerinde olmadığından davanın reddine dair kararda, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve
esas yönünden bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, terditli olarak kamulaştırmasız elatılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, kamulaştırma bedelinin artırılması, 2942 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi uyarınca geri alım istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun’un 55 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacının 22.11.2018 tarihinde yargılama devam ederken öldüğü anlaşılmıştır. Davanın açıldığı sırada mevcut olmasına rağmen yargılama sırasında taraflardan birinin ölümüyle taraf ehliyetinin sona ermesi durumunda 6100 sayılı Kanun’un 55 inci maddesi uygulanacak olup Mahkemece davacının mirasçılarının tamamı tespit edilerek davadan haberdar edilmeleri gerekir. Davacının yargılama esnasında öldüğü, mahkemece davacının ölümü sonrasında taraf teşkilinin sağlanması için herhangi bir usul işlemi yapılmaksızın dava hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ölümle vekâlet ilişkisinin son bulduğu gözetilerek. 6100 sayılı Kanıın’un 55 inci maddesinde gösterilen şekilde ölen davacının mirasçıları tebligat yoluyla davadan haberdar edilip davayı takip edip etmeyecekleri belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının şimdilik sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.