Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/3513 E. 2023/8606 K. 09.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3513
KARAR NO : 2023/8606
KARAR TARİHİ : 09.10.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/231 Esas, 2022/1937 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemer Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/334 Esas, 2020/249 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hâle getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kat mülkiyetine tabi taşınmazda hisseye düşen ortak alana yönelik müdahelenin engellenmesi gerektiğini, davalının taşınmaz içerisinde bulunan A Blok 1 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (634 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi kapsamında davalının, davacının arsa payı oranında ortak alandan faydalanmasını engellemesi nedeniyle müdahalesinin mennini, davalının taşınmaz içerisine yaptırdığı duvarın kaldırılarak zeminin duvardan önceki eski hale getirilmesini, bu amaçla davalıya karardan itibaren uygun süre verilmesini, davalıya verilecek süre içerisinde duvarın kaldırılmaması halinde 634 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davalı tarafa para cezası tatbik edilmesini, yargılama ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu taşınmazı 14.11.2007 tarihinde taşınmazın müteahhiti …’ndan mevcut hali ile satın aldığını, duvarın 2002-2003 yılında binayı inşaa eden müteahhit tarafından yapıldığını, binalarla ilgili mevcut haliyle belediyeden yapı kullanım izin belgesi alındığını, müteahhit ile davacının taşınmazının ilk sahibi arasındaki muvafakat gereğince duvarın yapıldığını, müvekkilinin yapılan duvara herhangi bir ekleme ya da müdahalede bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacının arsa payı oranında ortak alandan faydalanmasını engellenmesi nedeniyle davalının bu müdahalesinin men’ine, Antalya ili, Kemer ilçesi, 408 ada 8 parselde bulunan davaya konu iki bina arasındaki duvarın sökülüp kaldırılmasına,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin haklı davalarının kabulüne karar verdiğini, 634 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında emredici düzenleme bulunmasına rağmen davalının, taşınmaz içerisine yaptırdığı duvarı kaldırarak zeminin duvardan önceki (eski) hale getirilmesi amacıyla karardan itibaren uygun bir süre verilmediğini, aynı yasal düzenleme gereğince verilecek süre içerisinde duvarın kaldırılmaması halinde 634 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davalı tarafa para cezası tatbik edileceğinin bildirilmemiş olmasının hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle yerel mahkemenin davayı tümüyle reddetmesi gerektiğini, davanın kısmen kabulü şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Londra/İngiltere adresinde yaşamakta ve çalışmakta olan müvekkilinin, 14.11.2007 tarihinden bu yana, Antalya ili Kemer ilçesi Arslanbucak Mahallesi 408 ada 4 parsel sayılı 2.414,00 m² lik gayrimenkulün 707/1207 hissesinin ve üzerinde bulunan zemin 1/A nolu bağımsız bölüm numaralı konutun maliki olduğunu, yurt dışında yaşayan müvekkilinin bu gayrimenkulü yaz aylarını ve tatillerini ülkesinde geçirmek amacıyla satın aldığını, dava konusu gayrimenkulde bulunan A ve B blokları arasındaki duvarın müvekkilinin taşınmazı satın aldığı tarihten bu yana ilk günkü haliyle bulunmakta olduğunu, duvarın müteahhit tarafından 2002-2003 yıllarında inşa edildiğini, söz konusu duvarın müvekkili tarafından inşa edilmediğini, dava konusu duvarın müvekkilinin bu gayrimenkulü satın aldığında zaten olduğunu, müvekkilinin taşınmazı bu şekilde aldığını, tanık beyanları ile bilirkişi raporunda bu durumun açıkça ortaya konulduğunu, yine müteahhit tarafından gayrimenkulün mevcut haliyle, Kemer Belediye Başkanlığının 25.06.2003 tarihli yapı kullanma izin belgesi alındığını, davaya konu taşınmazın A ve B bloklar arasında bulunan duvarın Kemer Belediye Başkanlığından onaylı mimari projeye tam olarak uygun olduğunu, davacının selefi olan eski malik … ile müvekkilinin selefi olan …’nun karşılıklı imza ve muvafakatları ile bahse konu duvarı inşa ettiklerini ve bu hususta Kemer Belediyesine yazılı beyanda bulunduklarını, yerel mahkemeden, Kemer Belediyesine müzekkere yazılarak ilgili belgelerin teminini talep etmelerine rağmen bu taleplerinin karşılanmadığını, yerel mahkemenin bu hususu araştırmadığını, yine yerel mahkemenin yapılan yargılama sonucunda kısmen ret kararı verilen davada kendilerine vekâlet ücretine hükmetmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yüklenici tarafından binanın ilk inşaası sorasında meydana getirilen projeye aykırı imalatların projeye uygun hale getirilmesinden tüm kat maliklerinin arsa payları oranında sorumlu olacakları, yine projeye aykırılıkların eski hale getirilmesinden sonra yüklenici sorumluluğu söz konusu olması halinde her zaman için kat maliklerinin yükleniciye rücu hakları bulunduğundan mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamakta ise de davalının projeye aykırılığın eski hale getirilmesinden sorumluluğunun arsa payı ile sınırlı olduğunun gözetilmemesi ve projeye aykırılığın giderilmesi için makul bir sürenin tanınmamış olması, davalı tarafça eski hale getirme kararının yerine getirilmemesi durumunda davacı tarafa yetki verilmemiş olmasının hatalı olduğu, 634 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesinin son fıkrasında belirtilen idari para cezası müessesesi ise kat mülkiyeti ile ilgili konularda hakimin müdahalesi sonucunda verilecek kararın yükümlüsü tarafından yerine getirilmemesi durumunda uygulanacak ek müeyyide mahiyetinde olup, kararın kesinleşmesinden sonra sorumlu olarak belirtilen tarafça mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmemesi durumunda, bununla ilgili yapılacak tespit üzerine ilgili kararı veren mahkemece ek karar verilmek suretiyle uygulanabileceği belirtilerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davacı ve davalı istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.634 sayılı Kanun’un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ana gayrimenkulde davalının mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.

3.634 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup, dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.