Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/3511 E. 2023/8610 K. 09.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3511
KARAR NO : 2023/8610
KARAR TARİHİ : 09.10.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2526 Esas, 2022/1407 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1780 Esas, 2021/1122 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hâle getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın apartman girişi üst kısmında bulunan … Sitesi’ne ait olan “… SİTESİ A BLOK NO:78” yazısını geçerli bir mazerete dayanmaksızın hukuka aykırı olarak kaldırdığını, kaldırılan yazının yerinde Kuveyt Türk Bankası – …/Antalya Şubesinin tabelasının bulunduğunu, … İş Merkezi binasının plan ve projesinden, ruhsatından, bahsi geçen apartman girişi üst kısmının ortak alan olup olmadığının tespit edilerek ilgili alanın eski hale getirilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı banka ile dava dışı … arasında kira sözleşmesi imzalandığını, davalı bankanın kiraladığı alan içerisinde davacının huzurdaki davaya konu ettiği dış cephe bölümlerinin iç mekanlarının da mevcut olduğunu, kira sözleşmesinde “bankanın güvenliğinin sağlanması ve kurumsal kimliğinin yansıtılmasını teminen, mecurun dış cephesinde gereken tedbirlerin banka tarafından alınabileceği ve ilgili tadilatların yapılabileceğinin hüküm altına alındığını, tabela asılmasını yasaklar mahiyette bir yönetim planı veya kat malikleri kurulu kararının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne tabelanın kaldırılması, sitenin kendi tabelası asılması suretiyle taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça taşınmazın dış cephesinin müvekkili banka tarafından tabela asılmak suretiyle kullanılmasını yasaklar nitelikte bir yönetim planı yahut kat malikleri kurulu kararının ne yargılama öncesi müvekkili bankaya, ne de bahse konu yargılama sırasında yerel mahkemeye ibraz edilemediğini, kamuya hizmet veren müvekkili bankanın kurumsal niteliğine zarar verecek nitelikteki hususların kabulünün mümkün olmadığını, ilgili tabelanın kaldırılması sebebiyle binada yaşayan kişilere ait tebligatların, kargoların, siparişlerin ulaşmadığı, başka binaya gelenlerin günün farklı saatlerinde zillere basarak bina sakinlerini rahatsız ettiği yönündeki iddiaların kötüniyet teşkil ettiğini, zira müvekkili bankanın davacı yönetim ile irtibata geçerek, masrafların müvekkil banka tarafından karşılanması suretiyle, apartman girişinin bulunduğu bölümdeki cam bölüme apartmanın adının, bloğunun ve numarasını içeren bilgileri içeren bir tabelanın asılmasının teklif edildiğini, müvekkili Bankanın bu teklifi içerisinde, yönetimin uygun göreceği bir uygulama ve dizaynın da yapılacağı ayrıca taahhüt edildiğini, bu teklifin davacı tarafından kötü niyetli olarak kabul edilmeyerek bu davanın ihdas edildiğini, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 29.06.2004 tarihli ve 2004/3650 Esas, 2004/5470 Karar sayılı ilamında, “…ticari faaliyetle uğraşanların bu işlerde kullandıkları bağımsız bölümün tavan, taban ve yan duvarlarla bağlantılı ortak yerlerinde ait olduğu bağımsız bölümün dış cephe sınırlarını aşmayan uygun bir yere tanıtıcı nitelikte tabela asmanın doğal hakkı olduğu kabul edilip…” ifadelerine yer verildiğini, Yargıtay kararında belirtildiği şekilde, müvekkili bankanın kullandığı bağımsız bölümlerin bağlantılı olduğu ortak yerlere ve dış cephe sınırlarını aşmayacak şekilde bir tabela kullandığını, kira sözleşmesinden doğan bu hakkın kullanılmasının herhangi bir hukuka aykırılık oluşturmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi karanının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayımıza gelince, alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın A Blok girişinin üstündeki ortak kısmın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (634 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinde tanımlandığı üzere apartmanın ortak alanı olduğu, 634 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi gereği ortak yerlere kat maliklerinin arsa payları oranında malik oldukları, ortak yerlerdeki kullanım hakkının kat maliklerine o yerde inşaat, onarım ve tesisler yapma hakkını vermeyeceği, 634 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesi gereği ortak yerlerde inşaat, onarım vs yapılması için bütün maliklerin rızasının olması gerektiği, dosya kapsamından tüm maliklerin rızasının olduğuna dair bir kararın olmadığı, kira sözleşmesinde her ne kadar dış cephede tadilat yapabileceğine dair hüküm bulunsa da, davalı bankanın davacı sitenin tabelasını kaldırmak suretiyle taşınmazın ortak yer niteliğindeki kısmına el atmasının 634 sayılı Kanun’a aykırı olduğu, yerel mahkeme davanın kabulüne el atmanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine yönelik yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.634 sayılı Kanun’un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ana gayrimenkulde davalının mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.

3.634 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.