Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/3507 E. 2023/8619 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3507
KARAR NO : 2023/8619
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2381 Esas, 2022/2026 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/788 Esas, 2022/129 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü düzeltilerek kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi 8304 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan 166,90 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz arsa vasfında olup kıymetli bir taşınmaz olduğunu, keşif yapılarak taşınmazın gerçek bedelinin ödenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; m² birim fiyatının yüksek olduğunu, faiz ödemesinin yapıldığını, 24.04.2022 tarihine kadar faiz istenmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın metrekaresinin şu anda 10.000,00-15.000,00 TL olduğunu, metrekaresinin 1.000,00 TL olarak kabul edilmesinin hukuki ve ekonomik haksızlık olduğunu, dava tarihine göre belirlenen metrekare bedeline döviz kurunun uygulanması halinde çok daha yüksek bedel bulunduğunu, güncel değerin hesaplanması gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın kamulaştırılması gerektiğini beyan etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediğini, kamulaştırma bedel tespiti ve tescili davalarında değerlendirme tarihi dava tarihi olarak belirlendiğinden dava tarihine göre değerlendirme yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığını; ancak kamulaştırmadan arta kalan alanın yüzölçümü ve geometrik durumuna göre % 20 oranında değer azalışına hükmedilmesi gerektiğinden ve ilk karara esas bilirkişi raporunda aynı yöndeki değerlendirme için Dairece kaldırma kararı verilmemesine rağmen bu alan için değer kaybı verilmeyerek kamulaştırma bedelinin eksik tespit edildiğinden ve kaldırma kararından önce davacı tarafın belirlenen kamulaştırma bedeli olan 217.248,00 TL’yi faiziyle birlikte depo ettiği ve davalıya bu bedelin ödendiği anlaşıldığından kamulaştırma bedeline faiz uygulanmaması gerekirken aksi yönde hüküm tesisi doğru görülmeyerek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince fazla yapılan ödemenin iade edildiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın değer kaybının idareye yükletildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ettiklerini; ayrıca mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek bu husustaki örnek kararı belirtmek suretiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Kamulaştırmadan arta kalan alanda değer azalışı olduğunun kabulü ile ilk karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise aşağıdaki paragraflar haricindeki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.Davacı idare tarafından toplam 273.226,56 TL bloke edilmiş olup, kabule göre fazla bloke edilmiş olduğu anlaşılan 55.978,56 TL’nin davalıca bankadan çekilmiş ise varsa çekildiği tarihdeki işlemiş neması ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, davalıca bankadan çekilmemişse, varsa işlemiş neması ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi yönünde hüküm kurulmaması doğru değildir.

6.Tapu kaydındaki takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına ayrı bir bent olarak “ Davacı idare tarafından toplam 273.226,56 TL bloke edilmiş olup, kabule göre, fazla bloke edilmiş olduğu anlaşılan 55.978,56 TL nin davalıca bankadan çekilmiş ise varsa çekildiği tarihdeki işlemiş neması ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, davalıca bankadan çekilmemişse, varsa işlemiş neması ile birlikte davacı idareye iadesine” cümlesinin devamla yine ayrı bir bent olarak “Tapu kaydındaki takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.