Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/3040 E. 2023/6270 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3040
KARAR NO : 2023/6270
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, 292 ada 42 ve 44 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taşınmazların arsa niteliğinde olduğunu, tarla olarak kabulü halinde kapitalizasyon faiz oranının %3, objektif değer artış oranının %500 alınması gerektiğini, mütemmim cüzlerin bedelinin doğru tespit edilmesi gerektiğini belirterek taşınmazın gerçek bedelinin belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.03.2019 tarihli ve 2018/591 Esas, 2019/156 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2021 tarihli ve 2019/2494 Esas, 2021/1830 Karar sayılı kararıyla; ilçe tarım verilerinde belirtilen masraf miktarı ile ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masrafları brüt gelirin 1/3 oranında hesaplanmak suretiyle dava konusu taşınmazlara yeniden bedel biçilerek fark bedel depo ettirilmiş, Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararı uyarınca hükmedilen kamulaştırma bedelinin tamamının mülkiyet hakkı kaybına sebebiyet vermemesi için de karar tarihine kadar işlemiş yasal faizi ve nemalarıyla birlikte ödenmesine, davacı idare vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davalının isteminin ise kısmen kabulü ile , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 23.06.2022 tarihli ve 2021/13313 Esas, 2022/11573 Karar sayılı ilâmı ile dava konusu taşınmazların kuru tarım arazisi niteliğine göre bulunduğu yörede yaygın olarak uygulanan münavebe sistemi İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden sorulup, tespit edilecek münavebe sistemine göre taşınmazın değerinin belirlenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozma kararı verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın sulu tarım yapılan taşınmaz olduğu, bilirkişi raporunda Fındıklı Köyü Sulama Göletilenden beslenen Münipbey Deresinin sulama için yeterli olduğu belirtilerek dava konusu yerin sulu arazi olduğunun tespiti ile münavebenin belirlendiğinden bozma ilamına direnilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının hatalı olduğunu, taşınmazlar kuru arazi olduğundan kapitalizasyon faiz oranının %4 alınmasının hatalı olduğunu, brüt gelirin 1/3 oranında masraf alınmasının hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazla aynı kamulaştırma kapsamındaki başka taşınmazlara daha yüksek bedel belirlendiğini, münavebe ürünlerinin hatalı olduğunu, sulu tarlaların kuru arazi ürünleri ile değerlendirildiğini, masrafın brüt gelirin 1/3’ü kapitalizasyon faiz oranının %3, objektif değer artışının ise daha yüksek alınması gerektiğini belirterek kamulaştırma bedelinin yeniden belirlenmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer tespit edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararı yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden, bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf ve vekillerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.