Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/27 E. 2023/6150 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/27
KARAR NO : 2023/6150
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf isteminin incelenmesi sonucu İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 619 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın … Belediyesi imar sınırları – … şehirlerarası yola yakın konumda olduğunu, Dicle Nehrine yakın konumda olduğundan sulu arazi sayılması gerektiğini, piyasada arsa olarak alım satım gördüğü hususlarının dikkate alınarak bedel tespiti gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahasında kaldığından tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 7139 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin mahkemece dikkate alınmasını, taraflarınca yapılan tespitler sonucunda söz konusu taşınmazın kuru tarla vasfında olduğunu, taşınmazın Dicle Nehrine mesafesi ve fiilen sulu tarım yapılmadığının dikkate alınarak kuru tarım arazisi olarak kabulü yerine sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kuru tarım arazisi niteliğinde olan taşınmaz için münavebe ürünlerinin ve net gelirin buna göre alınması gerektiğini, Hasankeyf ve bağlı köylerinde taşınmazın özelliklerine göre sulu tarım arazisinde % 6,5 oranında kapitalizasyon faiz oranı tespit edilmiş olup bilimsel olarak parsel özelliklerine göre +- 1 puan düzeltme yapılabileceğini, objektif ölçülerin tarım arazilerinde yalnızca zeminin değerlendirilmesinde dikkate alınabilecek bir unsur olduğu düşünülmeden %200 olarak ve kapama değeri üzerinden hesaplama yapılmasının Yargıtay kararlarına aykırılık teşkil ettiği, gerekçeleri ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ünden fazla hesaplanmış olmasının hatalı olduğunu, objektif değer artışının % 400 uygulanması gerektiğini, mısır samanının hesaplamaya dahil edilmemiş olmasının hatalı olduğunu, taraflarına her bir müvekkili açısından ayrı ayrı 5.100,00 TL vekâlet ücreti verilmemesinin hatalı olduğunu, kararda kamulaştırma bedeli ve faizinin hatalı yazıldığını ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir esas alınarak değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalılara ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan 619 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak adil ve hakkaniyete uygun olarak bedelinin tesbit edilerek, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline ve baraj gölü sahasında kaldığından tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.