Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/2593 E. 2023/9091 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2593
KARAR NO : 2023/9091
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2327 Esas, 2022/1930 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/787 Esas, 2022/558 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, … Mahallesi, 560 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını, kamulaştırılan tarihteki tapu kayıt maliki mirasçılarına kamulaştırma neticesinde her ne kadar noter tebligatları yapılmış olsa da tapu kayıt maliki tapuda ferağ işlemi yaptırılmadığından kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamışdır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın idarece 1995 tarihinde kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin 12.12.1995 tarihinde 245numaralı makbuz ile Ziraat Bankası Çatalca Şubesine bloke edildiğini, Kadıköy 4. Noterliğince düzenlenen 29.03.1996 tarihli ve 20753 yevmiye numaralı tebligatın davalının oğlu İlkay …’a 18.04.1996 tarihinde tebliğ edildiğini, kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, tapu kayıt maliklerince tapuda ferağ işlemini yaptırılmadığını bedeli yatırılan ve kamulaştırılması kesinleşen taşınmazın idare adına tescil edilmesini ve davanın açılmasına idare sebebiyet vermediğinden idare lehine vekâlet ücreti verilmesini, karşı taraf lehine vekâlet ücreti verilmemesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı idare tarafından taşınmazın usulüne uygun kamulaştırıldığının ve bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı, dava reddedildiğinden davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin de yerinde olduğu anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayanan tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, … Mahallesinde kain eski 560 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma işleminin davalıya tebliği için çıkan noter tebligatının 18.04.1996 tarihinde “birlikte sakin oğlu İlkay … imzasına tebliğ edildi” ibaresiyle tebliğ edildiği; ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 16 ncı maddesi aynı konutta oturan kişiye tebligatın nasıl yapılacağını düzenlemiş olup, buna göre kendisine tebliğ yapılacak kişinin evde bulunmama sebebiyle tebligatı alan kişinin muhattap ile aynı çatı altında oturduğunun tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiği gözetildiğinde kayıt malikine yapılan tebligatta adreste bulunmama sebebi ve tebligatı alan kişinin tebliği yapılacak kişiyle aynı konutta oturduğunun gösterilmemiş olması nedeniyle tebligat geçersizdir. Bankadan gelen yazıya göre de idarenin blokeyi ve ödemeyi ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.