Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/2499 E. 2023/8696 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2499
KARAR NO : 2023/8696
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1552 Esas, 2022/1957 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/81 Esas, 2022/229 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı … ile davalı … Başkanlığı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … ile davalı … Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılar …, …, … , …, …, …, …, … haricindeki davacılar yönünden hüküm altına alınan bedellerin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, adı geçenler haricindeki davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacılar …, …, … , …, …, …, …, … yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesi ile davacı … vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, 1077 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından yol ve çocuk bahçesi olarak kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmaz bedelinin bedelinin davalı idareden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza el atılmadığını, husumetin Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacılar payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Başkanlığı ile davacı … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, bedelin düşük belirlendiğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, rapor ve ek rapor arasındaki çelişkinin giderilmediğini, taşınmazın kıymetli bir bölgede bulunduğunu, arta kalan kısımda değer düşüklüğü oranının daha fazla olacağını, ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; el atma tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın 1970 yılından bu yana yol olarak kullanıldığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda olduğunu, rızaen yola terk edildiğini, uzlaşmanın dava şartı olup kalan kısımda değer artışının hesaplanması gerektiğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, emsallerin benzer nitelikte olmadığını, emlak rayiçleri arasındaki kat oranı nedeni ile değerlendirmenin de inandırıcı bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek üzerindeki yapıya değer biçilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, mahkemece gerekçeli kararda metrekare birim bedeli 6.500,00 TL kabul edildikten sonra 07.07.2021 tarihli ek rapor doğrultusunda 5.500,00 TL/m² üzerinden hesaplanan 3.351.202,00 TL el atma bedeli üzerinden hüküm kurulması doğru olmadığından istinaf talep eden davacı payını düzeltilerek ve 26.11.2022 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (7421 sayılı Kanun) 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek 4 ncü maddesi uyarınca karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir,

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Başkanlığı ile davacı … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … Başkanlığı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci ve 12 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu İstanbul ili … ilçesi … Mahallesi,1077 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesi ve fiilen el atmaya konu bölümler ile imar planında kamuya özgülü olan bölümlerin proje bütünlüğü gereği bedeline hükmedilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın imar planında konut alanında kalıp ve bedeline hükmedilen bölümlerden arta kalan bölümün yüzölçümü ve geometrik durumu gözetilerek bu kısımda değer azalışı uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemeştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı … Başkanlığı ile davacı … vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.11.2022 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek 4 ncü maddesi uyarınca karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden bahisle hüküm kurulmuş ise de; 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a ek 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı idare aleyhine nispi harca hükmedilmesi gerekirken maktu harca karar verilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin, Davacılar …, …, … …, …, …, …, …, … Haricindeki Davacılar Paylarına İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacılar …, …, … …, …, …, …, …, … ile Davacı … Paylarına İlişkin ve Davacı … vekilinin Temyizi Yönünden

1. Davalı idare vekilinin ve davacı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı … ve davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının; (5) numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine “Alınması gerekli 228.920.61 TL harçtan peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan harcın mahsubu ile kalan 171.605.22 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına “cümlesi yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare ve davalılardan …’den peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.