Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/2381 E. 2023/8718 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2381
KARAR NO : 2023/8718
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1577 Esas, 2022/2062 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/24 Esas, 2022/115 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Tekirdağ ili, … ilçesi, … Mahallesi 34 ada 11 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun’un 10,11,12 ve diğer hükümleri uygulanarak dava tarihi itibarıyla kamulaştırma bedelinin ve arta kalan kısmındaki değer azalması bedelinin, (geriye kalan kısmın işe yaramaması veya değer azalması oranın %50 ve üzerinde olması durumunda geriye kalan kısmın davalı tarafından kamulaştırılarak bedelinin,) davacıdan alınarak davalıya verilmesine, dava tarihine 4 ay ilave edilerek bulunacak tarihten itibaren hükmedilecek kamulaştırma bedeline uygulanacak yasal faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin, faizin ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen m² birim bedelin yüksek olduğunu, bilirkişi raporunda usulü kazanılmış haklarının olduğunu, ancak dikkate alınmadığını, lehlerine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, irtifaktan dolayı taşınmazdaki değer düşüklüğünün değerlendirilmesi gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının ve objektif değer artış oranı sebeplerinin ortak olduğunu, her ikisinin de ayrı ayrı değerlendirilmesinin taşınmaza mükerrer değer kazandığını, münavebe bitkilerinin hesaplanmasında hata yapıldığını, kapitalizasyon faiz ve objektif değer artış oranlarını kabul etmediklerini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artış oranlarının taşınmazın nitelik ve konumuna uygun düştüğünü, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmediğini, davanın niteliği gereğince davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olduğunu, mahkemece iade kararı gereğince işlem yapıldığı, ne var ki tespit edilen kamulaştırma bedelinden ilk karar ile derhal ödenmesine karar verilen miktarın mahsup edilerek ödenmeyen fark kamulaştırma bedelinin 102.336,46 TL olduğuna karar verilmemesi, kamulaştırma bedelinden davacıya ödenen miktar mahsup edildikten sonra elde edilen fark bedel olan 102.336,46 TL’nin ikinci kararla ödenmesine hükmedildiğinden bu bedele de 4 aylık sürenin dolduğu tarih olan 06.07.2019 tarihinden ikinci karar tarihi olan 31.05.2022 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve davalı tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı, 54,40TL istinaf karar harcı ile ilgili olarak Dairemizce karar verilmiş olduğu hâlde bu hususta tekrar karar verildiğinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve aynı maddenin son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve irtifak hakkına konu olan bölüm dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının adil ve hakkaniyete uygun olarak tespiti ile tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi ve dava konusu irtifak hakkının idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.