Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/2294 E. 2023/8244 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2294
KARAR NO : 2023/8244
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/98 Esas, 2021/382 Karar
KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Karasu ilçesi, … Mahallesi 626 parsel sayılı taşınmazın, kamulaştırılan kısmının, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısmın bedeline hükmedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.01.2018 tarihli ve 2016/373 Esas, 2018/202 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; rızaen kamulaştırma yapılan taşınmaz emsal alınamayacağından, mahallinde yeniden keşif yapılarak taşınmazın değerinin biçilmesi gerektiğinden ve uygulanan faize ilişkin olarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3.Dairenin Bozma ilamına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur

4. Dairece yapılan incelemede, bozma ilamı kaldırılarak, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişisi raporunda (a) harfi ile gösterilen bölüme ulaşım imkanının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesine ilişkin olarak da kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespitine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan ve kamulaştırmadan arta kalan fen bilirkişisi raporunda (a) harfi ile gösterilen kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; fazla bloke edilmiş bedelin işlemiş nemalarıyla iade edilmesi gerektiğini ve lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin çok düşük olduğunu, yakın mesafedeki taşınmazda daha fazla m² birim bedelinin tespit edildiğini, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, fen bilirkişi raporunda (c) harfi ile gösterilen kamulaştırmadan arta kalan kısmın da kamulaştırılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.

4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Fazla bloke edildiğinden davacı idareye iadesine karar verilen bedelin, davalıca bankadan çekilmiş ise varsa çekildiği tarihdeki işlemiş neması ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, davalıca bankadan çekilmemişse davacı idareye iadesine karar verilmesi yönünde hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin çıkartılmasına, yerine “ Kabule göre davacı idarece fazla bloke edilmiş olduğu anlaşılan 192.800,28 TL bedel davalıca bankadan çekilmiş ise varsa çekildiği tarihteki işlemiş neması ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalıca bankadan çekilmemişse davacı idareye iadesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.