Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/1817 E. 2023/4907 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1817
KARAR NO : 2023/4907
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı … ve … hakkında davanın husumetten reddi ile davalı … ve … yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … ile … vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre; davacılar … ve … yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle, davacılardan … ve … yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davacı … yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 44558 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen imar planında “Ağaçlandırılacak Alan” olarak belirlendiğini ve davalı idareler tarafından ağaç dikilmek ve enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle taşınmaza fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten ve esastan reddi gerektiği ileri sürülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı … ve … hakkında davanın husumetten reddi, … ve davalı … yönünden davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’tan alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazda davacılar payının tapusunun iptali ve Hazine adına tescilihe karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … ve … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastro ve 2/B çalışmalarının yapılmadığını, herhangi bir orman alanının bulunmadığını, imar planı dikkate alındığında sorumluluğun … Büyükşehir Belediyesine ait olduğu, kararın hatalı olması nedeniyle kaldırılması gerektiğini ileri sürülmüştür.

2. Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadastro parselleri üzerinde kamulaştırma işlemlerinin yapılarak kesinleştiğini, idarelerin imar uygulaması ile şahıs hisselerini sonradan taşınmaza taşımalarından sorumlu olmadıklarını ile sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemizce daha önce incelenen 2018/1396 Esas ve sonrasında 2020/741 Esas numarasını alan paydaş dava dosyasında, hava fotoğrafları da uygulanmak suretiyle alınan bilirkişi ek raporunda dava konusu taşınmazın öncesinde ziraata elverişsiz arazi görüntüsünde iken 1999 yılında ağaçlandırılmış olduğu, bu ağaçlandırma işleminin taşınmazın güney sınırında bulunan ve Maliye Hazinesine ait 822 parselden başladığı, 822 parselin kuzey sınırının tel çit ile çevrili olduğu, 1999 yılından sonra ağaçları korumak suretiyle çekilmiş olabileceği, tel çitin dava konusu taşınmazın güney sınırının dışında olup taşınmazı kapsamadığı ancak taşınmaza ulaşımın 822 parsel içinden geçip bu tel çiti aşmak suretiyle mümkün olduğu, ağaçlandırmanın … Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünün 13.08.2018 tarihli cevabi yazısına göre Hazinenin de hissedarı olduğu dava konusu taşınmazın 9000 m²lik bölümünün Orman Bakanlığınca ağaçlandırıldığı ve bu suretle bu idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığı, Yargıtay onamasından geçen paydaş dosyalarda da husumetin bu şekilde kabul edildiği gözetildiğinde, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilip irtifak hakkı nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer düşüklüğü de dikkate alınmak suretiyle zemin bedelinin Orman Bakanlığından tahsilinde bir isabetsizlik bulunmadığı, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idareler vekillerinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bakalıklarının ağaçlandırma yapan herhangi bir birimi olmadığını ve dava konusu taşınmazla bir ilgisi olmadığından haklarında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların açtığı iş bu davayı açmakla açıkça dürüstlük kuralına aykırı davrandıklarını ve bu hususun hukuk tarafından himaye edilemeyeceğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’nun 11 inci maddesi

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve Dairemiz denetiminden geçen paydaş dosyasıyla davalı idarenin dava konusu taşınmaza paydaş olduğu gözetildiğinde taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdarenin Davacılardan … ve …’a İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı … vekilinin temyiz dilekçesinin reddine,

B Davalı İdarenin Davacı …’a İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.