Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/1788 E. 2023/6340 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1788
KARAR NO : 2023/6340
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 765 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun’da belirtilen esaslar dahilinde dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.04.2019 tarihli ve 2019/23 Esas, 2019/208 sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, kamulaştırılan taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 10.04.2019 tarihli ve 2019/23 Esas, 2019/208 sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2019/2388 Esas, 2020/860 sayılı kararı ile kapama zeytinlik niteliğinde ki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesi, taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında kapitalizasyon faiz oranının % 4, objektif değer artışının % 230 olarak belirlenerek hesaplama yapılması gerektiğini belirterek davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vererek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 2 numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2019/2388 Esas, 2020/860 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; kapama zeytin bahçesi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 765 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği, taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu, yüzölçümü, Dairemiz genel uygulamaları, aynı yöreden gelen Dairemiz denetiminden geçen dosyalar dikkate alındığında kapitalizasyon faiz oranının %5 uygulanması gerektiği, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmak suretiyle m² birim fiyatlarının belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı, Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun’un 7139 sayılı Kanun’la Değişik 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrasının dördüncü cümlesi ile yedinci cümlesinde yer alan ibarenin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiği belirtilerek taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İlk Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/1946 Esas, 2021/1956 sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/1946 Esas, 2021/1956 sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesi gereği Dairemiz bozma ilamı sonrası Bölge Adliye Mahkemesi kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Dairemizin bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar vermesi gerekirken duruşma açılmadan, tarafların bozma ilamına diyecekleri sorulmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını belirtilerek tarafların temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.12.2022 tarihli ve 2022/2251 Esas, 2022/2119 sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının hatalı belirlendiğini, bedelin fahiş olduğunu, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza uygulanacak kapitalizasyon faiz oranın %3, objektif değer artış oranının ise % 250 olması gerektiğini, bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama zeytinlik niteliğindeki taşınmaza bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda değer biçilmesinde ve taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Kamulaştırma bedeli 287.377,20 TL olarak tespit edilmiş olup davacı idare tarafından 30.12.2016 tarihinde 171.700,62 TL, 05.04.2018 tarihinde 98.383,84 TL, 18.03.2020 tarihinde 78.738,45 TL olmak üzere toplamda 348.822,91 TL depo edilmiş olup 61.445,71 TL bedelin davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken 52.613,25 TL bedelin iadesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.12.2017 tarihli ve 2017/761 Esas, 2017/1178 sayılı iade kararı sonrası İlk Derece Mahkemesince belirlenen 98.383,84 TL fark bedele 23.01.2017 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ikinci karar tarihi olan 31.05.2018 tarihine kadar, Dairemizin 02.11.2021 tarihli 2020/7265 Esas, 2021/12403 sayılı bozma ilamı sonrası Bölge Adliye Mahkemesince tespit edilen 17.292,74 TL fark bedele ise 23.01.2017 tarihinden Bölge Adliye Mahkemesinin ikinci karar tarihi olan 21.12.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;
a) (2) numaralı bendin tamamen çıkarılmasına, yerine ”Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 287.377,20 TL’nin tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davalı tarafa ödenmesine, varsa tapu kayıtlarındaki takyidatların bedele yansıtılmasına” ifadesinin yazılmasına,

b) (3) numaralı bendinde yer alan ”52.613,25” sayısının çıkarılmasına yerine ”61.445,71” sayısının yazılmasına,

c) (4) numaralı bendinin tamamen çıkarılmasına, yerine ”Tespit edilen 98.383,84 TL fark bedele 23.01.2017 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ikinci karar tarihi olan 31.05.2018 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen 17.292,74 TL fark bedele ise 23.01.2017 tarihinden Bölge Adliye Mahkemesinin ikinci karar tarihi olan 21.12.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.