Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/174 E. 2023/6365 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/174
KARAR NO : 2023/6365
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 1398 parsel (ifrazla 1678 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan kısımda meydana gelen değer azalışının dikkate alınmasını, davacı idare tarafından dava konusu taşınmazın değerinin düşük hesaplandığını, taşınmazın bedelinin 2942 sayılı Kanun’a uygun olarak hesaplanmasını talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.04.2016 tarihli ve 2015/110 Esas, 2016/218 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 25.04.2016 tarihli ve 2015/110 Esas, 2016/218 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; …, … ve … il ve ilçelerine ait 2015 yılı resmi verileri Tarım ve Orman Bakanlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilerek, dava konusu taşınmaza …, …, …, … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinin ortalamasına göre değer biçilmesi ve ortalama verilere göre belirlenen bu bedel ile sadece 2015 yılı Tarsus İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verileri esas alınarak hesaplanan bedel karşılaştırılarak 2015 yılı Tarsus İlçe Tarım Müdürlüğü verilerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı denetlenmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın %5 kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim bedeline %50 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, taşınmazın değeri belirlenirken bilirkişi raporunda ambalajlama ve ambalajlama işçiliği üretim masraflarına dahil edilmek suretiyle eksik bedel tespiti, 7139 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, müvekkili idare lehine bozma öncesi vekâlet ücretine hükmedildiğini ve bu hususun bozma konusu yapılmadığını, bu hususta müvekkili idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk kararla ödenmesine hükmedilen bedele ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası artan fark bedele ise son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde faiz uygulanması doğru değildir.

3. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak bozma ilâmı sonrası artan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve bozma ilâmı sonrası oluşan fark bedelin derhâl ödenmesi gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan (a) ve (b) harfleri ile gösterilen alt bentlerinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine “Bozma öncesi ilk kararla derhal ödenmesine hükmedilen 19.434,37 TL bedele 26.06.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 25.04.2016 tarihine kadar, bozma sonrası artan 16.776,50 TL fark bedele 26.06.2015 tarihinden hak sahibine derhal ödeme yapılmasına ilişkin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin karar tarihi olan 15.06.2023 tarihine yasal faiz uygulanmasına, yasal faizin davacıdan alınarak davalıya ödemesine” cümlesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine “Tespit edilen kamulaştırma bedelinin bozma kararından sonra artan 16.776,50 TL’lik fark bedele ait üçer aylık vadeli hesapta biriken neması ile birlikte derhal davalıya ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.