Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/1698 E. 2023/8326 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1698
KARAR NO : 2023/8326
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1908 Esas, 2022/3297 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/555 Esas, 2022/31 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl dava ile ecrimisilin tahsiline ilişkin birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idareler vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez.

Davacı için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil bedelinin kabule göre toplamı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davalı idareler vekilinin temyiz isteminin ecrimisil yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idareler vekilinin tazminat istemi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin, taşınmazın zemin bedeli yönünden kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Konya ili, Selçuklu ilçesi, Hocacihan Mahallesi 15316 ada 1 parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda yapılan imar düzenlemesi ile taşınmazın eğitim tesisleri olarak ayrılıp kamuya tahsis edildiğini, üzerine anaokulu ve ilkokul binası inşa edildiğini, davalı tarafça bu şekilde kamulaştırmasız el koyma suretiyle müvekkilinin taşınmaza ilişkin tasarruf hakkının elinden alındığını belirterek bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleştirilen dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Konya ili, Selçuklu ilçesi, … Mahallesi … ada 1 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırılmaksızın davalı idare tarafından hukuki ve fiili olarak el atılarak okul yapıldığını ve uzun zamandır aktif olarak eğitime devam edildiğini, taşınmaz üzerinde davalı tarafından kamulaştırılmaksızın yapılan okul nedeniyle haksız işgal ve haksız kullanımdan kaynaklanan geriye dönük 5 yıllık ecri misil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı maddesinin şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın tazminat ve ecrimisil talebi yönünden taleple bağlı kalınarak asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleşen davada davalı idareler vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, davaya konu taşınmazın sadece Milli Eğitim Müdürlüğünün okul ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacı ile oluşturulan imar kısıtlılığı bulunan bir arsa olduğunu, bu nedenlerle de oluşturulma sebeplerinin konut ve ticari alan olan taşınmazlarla aynı kategoride değerlendirilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, ecrimisil bedelinin ıslah edilmeyen miktar üzerinden belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin doğru olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idareler vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal araştırması ve değerlendirmesinin gerektiği şekilde yapılmadığını, birim fiyatın yüksek belirlendiğini, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedelinin idareden tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun’un) 11. maddesi,

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığı anlaşılmakla, 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmek suretiyle belirlenen bedelin davalı taraftan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup,davalı idareler vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdareler Vekilinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idareler vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdareler Vekilinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idareler vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareler harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.