Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/1600 E. 2023/7580 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1600
KARAR NO : 2023/7580
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/684 Esas, 2022/1226 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/469 Esas, 2020/3 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun Kadriye Kara mirasçıları yönünden esastan reddine, bir kısım davalılar yönünden ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Kartal ilçesi, … köyü, 2901 parsel sayılı taşınmazın 10.250 m² lik kısmının 17.11.1981 yılında 5593 sayılı kamulaştırma kararına istinaden patlayıcı, parlayıcı ve yakıcı madde depo alanı olarak kamulaştırıldığını ve taşınmazın ifrazı ile 3733 ve 3734 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, kamulaştırılan kısmın 3734 No.lu parsel olduğunu, kamulaştırmanın tamamlandığını; ancak ilgili tapu müdürlüğünde tescil tamamlanmadığından, tapuda davalıların halen hissedar göründüğünü, Kartal 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/483 Esas sayılı ilam ile tespit edilen kamulaştırma bedellerinin taşınmaz hissedarları hesabına yatırıldığını, taşınmazın tapu kaydında 01.10.1981 tarihli ve 2533 yevmiye ile el koyma şerhinin mevcut olduğunu, kamulaştırma işleminin davalılara noterden tebliğ edildiğini; ancak davalı hissedarların tapuda gerekli ferağı vermediğini, bu nedenle 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi gereği davalılar adına kayıtlı hisselerin iptali ile müvekkili belediye adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalılar … vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma işlemi gerçekleşmiş sayılsa bile tapuda tescil yapılmadığını, daha sonra 03.06.2011 tarihli imar uygulaması ve 17.04.2013 tarihli yeni mülkiyet, parsel sınırları vs. düzenlemesi yapıldığını, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 712 nci maddesi gereğince müvekkillerinin ”geçerli bir sebep olmaksızın tapu kütüğüne malik yazılan kişi taşınmaz üzerindeki zilyetliğini davasız ve aralıksız 10 yıl süre ile iyi niyetle sürdürmüş ise onun bu yolla kazanmış olduğu mülkiyet hakkına itiraz edilemeyeceği” nin düzenlendiğini, müvekkillerinin 30 senedir kesintisiz tapuda malik olduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkillerinin davacı belediyeye 10.11.2014 tarihinde kamulaştırma nedeni ile uzlaşmaya davet gönderdiğini, davacı belediyenin 24.02.1999 tarihli encümen kararı ile adı geçen parsel hakkında kamulaştırma kararı alındığını belirttiği sonrasında bu davanın açılmasının çelişki teşkil ettiğini, İstanbul Anadolu 11. … Hukuk Mahkemesinin 2014/484 Esas sayılı davasından ise karar aşamasında vazgeçtiğini, taşınmaz üzerindeki 1981 tarihli kamulaştırma şerhinin kaldırılması için İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/436 Esas sayılı dosya ile dava ikame olunduğunu, taşınmazın 25 yıldır emlak vergilerinin müvekkilince ödendiğini, noter tebligatlarının ibraz edilmediğini, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar … vd vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin ödendiğini gösterir belgelerin sunulmadığını, huzurdaki davayla İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/484 Esas sayılı davasının birleştirilmesini talep ederek, davanın reddini talep etmiştir.

3.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Belediye encümeninin 24.0.2009 tarihinde kamulaştırma kararını aldığını, İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/484 Esas sayılı davasının ikame olunduğunu, ancak 3734 parsel yönünden davadan vazgeçildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 3734 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davalılar … vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma evraklarının usulüne uygun tebliğ yapılmadığını, davalı …’nın tebligatının kendisi ile ilgisi olmayan Kadriye Kara’ya yapıldığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu ve kamulaştırma bedelinin ödemediğini ileri sürmüştür.

2.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma evraklarının tebliğ şerhinde “ihtar” şeklinde ibare dışında başka bilginin olmadığını, … Bankasına hesap açılmış olsa bile kamulaştırma bedelinin yatırıldığına ilişkin davalıya bilgi verilmediğini ve bankadan ödeme alınmadığını ileri sürmüştür.

3.Davalılardan … vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma evraklarının usulüne uygun tebliğ edilmediği kamulaştırma evraklarının tebliğ şerhinde “ihtar” şeklinde ibare dışında başka bilginin olmadığını,zamanaşımı itirazlarının olduğunu ileri sürmüştür.

4.Davalılar … vd vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma evraklarının usulüne uygun tebliğ edilmediği bankada hesap açılmış olsa bile kamulaştırma bedelinin yatırıldığına ilişkin davalıya bilgi verilmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında bir kısım davalılar murisi …’ya kamulaştırma işleminin İstanbul 10. Noterliğinin 10364 yevmiye sayılı işlemiyle 20.01.1983 tarihinde bizzat kendisine tebligat yapılmak suretiyle usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu, Kadriye Kara mirasçıları davalıları tarafından İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/454 Esas sayılı dosyası ile aynı taşınmaza yönelik kamulaştırmasız el atma davası açıldığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve davalılar tarafından kararın tebliğe çıkarılmadığı ve istinaf edilmediği, açılan bu dava ile dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığından haberdar oldukları, usulsüz tebligat yapılmış olduğu kabul edilse bile kamulaştırmayı ve buna ilişkin işlemleri bildikleri dosya kapsamından anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesinin davalı … mirasçıları ile ilgili verilen kararının doğru olmakla birlikte; istinaf başvurusunda bulunan bir kısım davalılar vekilleri açısından usulüne uygun kamulaştırma tebliğinin bulunmadığı ve ayrıca … Bankasının dosya arasındaki 16.09.2014 tarihli yazısında, kamulaştırma bedelinin sonradan Vakıflar Bankasına aktarıldığı bildirildiği ve bu bedelin davalılara ödendiği net olarak anlaşılmadığı, tüm bu sebeplerle kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin varlığından söz edilemeyeceğinden bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesis etmek sureti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarece kamulaştırma işlemine ilişkin usule uygun yapılan tebligat ve kamulaştırma bedelinin depo edildiği gözetilerek idare adına tescil kararı verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un “Tapulu taşınmaz mallarda tescil” kenar başlıklı (mülga 24/4/2001 – 4650/21 md.) 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.