Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/1490 E. 2023/8486 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1490
KARAR NO : 2023/8486
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/28 Esas, 2022/157 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/403 Esas, 2018/135 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, … ilçesi, … Köyü 259 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili Avukat … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin araştırılarak buna göre karar verilmesini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın da kamulaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mersin İl Tarımı ve Orman Müdürlüğü verileri yerine taşınmazın yer aldığı … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artışı oranının yüksek uygulandığını, kapitalizasyon faiz oranının tespitinde dikkate alınan unsurların mükerrerlik oluşturacak şekilde objektif değer artış oranının tayininde de esas alındığını, arta kalan kısmın sulu araziye dönüşmesi nedeniyle değer artışı oluştuğunun dikkate alınmadığını, yargılamanın uzamasına müvekkili idare sebebiyet vermediği halde, kamulaştırma bedeline faiz uygulanmasının doğru olmadığını, tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davalılar vekili Avukat … istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle taşınmazın değerinin tespit edilmesi gerektiğini, uygulanan objektif değer artış oranının düşük olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda %100 oranında değer azalışı meydana geldiğini, kullanılamayacak durumda olduğundan bu kısmın da bedeline hükmedilmesi veya en azından değer azalışı bedelinin hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Bir kısım davalılar vekili Avukat … istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, taşınmaza komşu parsellerin kapama bahçe niteliğinde olup, sulu arazi kabul edildiğini, verim ve fiyatın düşük, maliyetin ise yüksek alındığını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ünden fazla olamayacağı kuralının gözetilmediğini, kapitalizasyon faizinin %3 oranında, objektif değer artış oranının ise %300 oranında uygulanması gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısım için değer azalışı bedeli hesaplanması gerektiğini, davacı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde vasıflandırılmasının ve taşınmazın konumu ve nitelikleri itibarıyla %60 objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olduğu, dava tarihi olan 2016 yılına ait il ve ilçe tarım verileri kullanılarak hesaplama yapılması doğru bulunmakla birlikte kuru tarım arazileri için yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre %5 kapitalizasyon faiz oranı alınması gerekirken %6 kapitalizasyon faiz oranı uygulanarak hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı görüldüğü, kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak uygulanması sureti ile kamulaştırma bedelinin yeniden hesaplandığı, tespit edilen fark bedelin depo ettirildiği, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve benzeri takyidatlar bulunmasına rağmen tescil hükmünün bu takyidatlardan ari şekilde yazılması gerektiği halde buna uyulmadan karar verilmesi, davacı kurum harçtan muaf olduğu halde davacıdan harç alınmasının da yerinde görülmediği gerekçeleriyle davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca münavebeye alınan ürünlerin verim ve fiyat verilerinin yüksek, maliyetlerinin düşük alındığını ve müvekkili idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davalılar vekili Avukat … temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu halde, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.

3. Bir kısım davalılar vekili Avukat … temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, önceki tarifeye göre vekâlet ücreti belirlenmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Bir kısım davalı vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 10 numaralı bendinde yer alan “2.180,00” sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine “9.200,00” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılar … vd. ve dahili davalılar … vd’den peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.