Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/1428 E. 2023/5521 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1428
KARAR NO : 2023/5521
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleştirilen davada dava dilekçelerinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 1697 ada 2 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir .

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle davacının; kamulaştırmasız el atmanın vuku bulduğu tarihi, el atılan yerin kendisine ait olduğunu açıklaması ve ispatlaması gerektiğini, bu durumun zamanaşımı açısından önemli olduğunu, davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu talebin gerçek rayicin çok fazla üzerinde olduğunu bu nedenle de davanın reddini talep etmiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yöntemince araştırma ve inceleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemece kabul edilen m² birim fiyatının çok yüksek belirlendiğini, taşınmazın değerinin el atma tarihindeki nitelikleri dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini, müvekkili kurum aleyhine vekâlet ücretine hükmolunmasının doğru olmadığını, el atma tarihinin 1982 yılından önce olma ihtimalinin bulunması nedeniyle davacılar vekilleri lehine maktu vekâlet ücretine hükmolunması gerektiğini, emsallerin uygun emsal olmadığını, soyut bir şekilde bedel belirlendiğini belirterek Mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini ve bedelin yeniden belirlenmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yönleri gözetilerek yapılan karşılaştırma neticesinde dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla belirlenen bedelinin, davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru görülerek davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı … vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi 1697 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi gerekirken, kamulaştırmasız el atma davalarına konu aynı mahalleden farklı taşınmazların mahkemelerce dava tarihleri itibarıyla tespit edilen bedellerinin eldeki davanın dava tarihine endekslenmesi suretiyle bedel belirlendiğinden rapor hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi inandırıcı da bulunmamıştır.

3. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

4. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında “davalı 960/50” şerhi bulunduğu anlaşılmış olup Dairemizin geri çevirme kararı sonrasında yazılan müzekkere cevabında açıklık bulunmadığından, Tapu Müdürlüğüne özellikle dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydında şerhin devam edip etmediği sorularak devam ettiğinin anlaşılması hâlinde şerh konulmasına dayanak belgelerin Tapu Müdürlüğünden ilgili dava tespit edildikten sonra davanın kesinleşme şerhini havi karar örneğinin Mahkemesinden getirtilip dosyaya eklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkeme kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.