Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/1372 E. 2023/5187 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1372
KARAR NO : 2023/5187
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekcesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 11982 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma işlemlerini kabul etmediklerini, idarenin değerlemede hata yaptığını, dava konusu taşınmazın imar parseli olduğunu, taşınmazın rayiç değerinin daha yüksek olduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapı bedelini kabul etmediklerini, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; zemin ve zeminüstü kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini, dava konusu taşınmazın imar parseli olduğunu, emsal karşılaştırmasının uygun yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan 11.10.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda … ili, … ilçesi, Çamdibi Mahallesi, 9068 ada 1 parsel nolu taşınmazın 03.08.2012 tarihli satışının emsal alındığı, itirazlar üzerine alınan 05.04.2022 tarihli ek raporda da emsal olarak … ili, … ilçesi, … mahallesi 5559 parsel sayılı taşınmazın 13.04.2016 tarihli satışının emsal olarak alındığı, mahkemece 11.10.2021 tarihli ilk rapor dikkate alınarak karar verildiğinin görüldüğünü, mahkemece ilk rapora itibar edilmesinin gerekçesinin açıklanmadığını, raporlar birlikte değerlendirildiğinde, 05.04.2022 tarihli ek raporda emsal olarak alınan … ili, … ilçesi, … Mahallesi 5559 parsel sayılı taşınmazın satış tarihinin, dava tarihine çok yakın olduğu, bu taşınmazın dava konusu taşınmazla aynı mahalle içinde olup, kıyas değerinin ve vergi değerinin eşit olduğu, imar durumunun benzer olduğu dikkate alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan emsalden daha uygun olduğu sonucuna varıldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının kaloriferli olduğu belirtilerek 3-B sınıfı değerlendirmeye tabi tutulduğu ve kalorifer tesisatı bulunduğundan % 8 artı değer eklendiği görülmüştür. Dosyada mevcut fotoğraflarda da kalorifer görülmekte olup yapı maliyetinin kaloriferli olması nedeniyle 3-B sınıfına göre hesaplanması doğru ise de kalorifer farkı olarak % 8 eklenmek suretiyle bedel tespit edilmesi doğru bulunmadığını, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 0106.019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olduğunu, belirlenen eksikliklerin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip dosyada mevcut verilere göre hesaplama mümkün olduğundan, usul ekonomisi de dikkate alınarak bilirkişilerden ek rapor alınmayarak hesaplamanın Daire tarafından yapıldığını, buna göre; zemin değeri =195,00 m² x 1.287,00-TL/m² = 250.965,00 TL, inşai muhtesat değeri toplamı (03.04.2019 havale tarihli ek raporda ayrıntılı açıklandığı ve % 8 kalorifer değeri eklenmeden yapılan) =453.984,29 TL, Zirai muhtesat değeri =350,00 TL olmak üzere toplam kamulaştırma bedeli = 705.299,29 TL olarak bulunmakla, 69.375,71 TL’nin davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinden istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, emsal taşınmazın daha değerli olduğunu, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yapılan hesaplamanın eksik ve hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın imar parseli olduğunu, muhtesat değerinin hatalı hesaplandığını, değerleme faktöründe yanlış hesaplama yapıldığını, taşınmazın piyasa rayicinin çok daha yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi, Bölge Adliye Mahkemesince taşınmazın m² birim bedelinin 1.287,00 TL olarak kabulü, aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve onanan dosyalar dikkate alındığında yerinde olduğu gibi, taşınmaz üzerindeki yapılara aynı Kanun’ 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesi de yerindedir.

3.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.