Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/1244 E. 2023/5200 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1244
KARAR NO : 2023/5200
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca davacı idare adına tesciline ilişkin davanın yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar … vd. ile davalılar … vd. vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 1180 parsel sayılı taşınmazın idare tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin bloke edilerek kamulaştırma evrakının noter tebligatı ile usulüne uygun olara tebliğ edildiğini, davalılarca Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/384 Esas, 1997/152 Karar ve Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/450 Esas, 1997/160 Karar sayılı dosyası ile müvekkili idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını ve mahkeme kararı sonucu hükmedilen bedelin de müvekkili idarece ödendiğini, tapu kayıt malikinin tapuda ferağ işlemini yaptırmadığından kamulaştırılan taşınmazın idareleri adına tescilinin mümkün olmadığını belirterek, dava konusu taşınmazın takyidatlarından ari olarak müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalılar … vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadıklarını, davacı tarafın 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine göre tescil talep ettiğini ifade ettiğini; ancak mülga 17 nci madde uyarınca müvekkillerinin ferağ vermeye davet edilmediklerini, idare tarafından işlemlerin usulüne uygun olarak yerine getirilmediğinden, ödeme ve tescil işlemleri birlikte yapılmadığından, aradan 25 yıl geçtikten sonra dava açıldığını ve yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep ettiğini, davanın açılmasına sebebiyet verenin müvekkilleri olmadığını, bu nedenle bu talebin reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin Kanal İstanbul güzergahı üzerinde olup kamulaştırma amacının ortadan kalktığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar … vd. vekili duruşmada davayı kabul ettiklerini alehlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde davalılar vekilleri lehine vekâlet ücretine hükmeder şekilde hüküm kurulmasının usul ve Kanuna aykırı olduğunu, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin dayandığı gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ne var ki davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararını düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalılar … vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılması gerektiğini, vekâlet ücreti de yargılama giderlerinden olduğundan ve Anayasa Mahkemesinin bu husustaki kararları dikkate alınmadan dava açılmasında kusuru bulunmayan ve kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar … vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılması gerektiğini, vekâlet ücreti de yargılama giderlerinden olduğundan ve Anayasa Mahkemesinin bu husustaki kararları dikkate alınmadan dava açılmasında kusuru bulunmayan ve kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı idare lehine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, vekâlet ücretinin kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanunu’nun mülga 17 nci maddesi uyarınca davacı idare adına tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un (mülga 24.04.2001 – 4650/21 md.) 17 nci maddesi

3.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) taşınmazı mülkiyetinin kazanılması başlıklı 705 inci maddesinin ikinci Fıkrası şöyledir:
”Mahkeme kararı, cebr-i icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır”

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; 2942 sayılı Kanun’un 17 inci maddesinin koşulları oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.

3. Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmesine rağmen davalılar … v.d, dava konusu taşınmazdaki paylarının ferağını vermedikleri gibi haklarında açılan dava ilk celse kabul edilmediğinden ve verdikleri cevap dilekçelerinde davanın esasına girilmeden davayı kabul ettiklerinin bildirmediklerinden davacı idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılardan … vd. vekilinin tüm, davalılar …’ın aşağıdaki paragrafın dışında kalan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5. Dava dilekçesinin kendilerine tebliğinden sonraki ilk celsede davalılar … vd. vekilleri tarafından haklarında açılan davayı kabul ettiklerini beyan ettiği gözetildiğinde vekâlet ücreti ile sorumlu tutulamayacaklarından iş bu davalılar aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalılar … vd. vekilinin tüm, davalılar … vd. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar … vd. vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 5 inci bendinde yazılı (davalılardan) kelimesinin çıkarılmasına, yerine ”davalılar …, …, …, …, …, …, …, … ve … dışındaki davalılardan” kelimelerinin ve isimlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılar … vd.den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalılar … vd.den 886,70 TL temyize başvurma harcının alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.