Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/123 E. 2023/6186 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/123
KARAR NO : 2023/6186
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 62864 ada 1 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir .

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; duvarın güvenlik amaçlı yapıldığını, … Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredildiğini, taşınmazın sadece % 1 inde beton püskürtme mevcut olduğunu, imar planını onayan makamın … Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğunu, husumetin idarelerine düşmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte el atılan kısma bedel biçilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinat duvarının kaldırıldığını, su kanalı ile kurumun bir ilgisinin bulunmadığını, görev tanımına da uymadığını, el atmanın idarelerince gerçekleştirilmediğini, husumetin imar planını onaylayan idareye ait olduğunu, taşınmaza malik olmadıklarını, kabul anlamına gelmemekle birlikte el atma kararı verilecekse el atılan kısma ilişkin karar verilmesi gerektiğini, ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu parselin TOKİ konutlarını kapsayan alan için davalı TOKİ Başkanlığı tarafından hazırlanıp davalı Büyükşehir Belediyesince onaylanan uygulama imar planında rekreasyon alanı olarak ayrıldığı, taşınmazın sınırına istinat duvarı yapıldığı, istinat duvarının üst kısmında yer alan betonarme su tahliye kanalının parsel içinde olduğu, tahliye kanalı ve beton zeminin davalı TOKİ Başkanlığı tarafından ihale yolu ile yaptırıldığı, bu yönüyle sorumlu idarenin TOKİ Başkanlığı olduğu anlaşılmış olup, taşınmazın arsa niteliğinde kabulü ile emsal karşılaştırması yapılıp vergi değerleri de kıyaslanmak suretiyle değerinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline ve taşınmazdaki davacı payının iptali ile davalı idare adına tesciline dair kararda, dava konusu taşınmazın paydaşı tarafından davalı TOKİ Başkanlığı aleyhine açılan ve Dairemizin 2018/1135 Esas sayılı ilamı ile denetiminden geçerek Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2017/34145 Esas, 2019/13645 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen bedel de dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı idare vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinat duvarının kaldırılarak parselin fiili durumundan dolayı önceki kararların emsal olarak alınamayacağını, taşınmaza malik olmadıklarını, kabul anlamına gelmemekle birlikte el atma kararı verilecekse sadece el atılan kısma ilişkin karar verilmesi gerektiğini, husumetin imar planını onaylayan idareye ait olduğunu, taşınmazın ticari rekreasyon alanında kaldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmü şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazdaki istinat duvarı kaldırılmışsa da, su tahliye kanalı ile beton zeminin taşınmaz içesinde bulunduğu anlaşılmış olup, Dairemiz denetiminden geçen paydaş dosyaları da dikkate alındığında taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmış olduğu ve 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar dikkate alındığında yerinde olduğundan istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.