YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1197
KARAR NO : 2023/5794
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince ek karar ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 155 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan tarkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.03.2022 tarihli ve 2022/763 Esas, 2022/816 Karar sayılı kararıyla; bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde; istinaf eden davalılar yararına isabet eden kamulaştırma bedellerinin 2021 yılı kesinlik sınırı olan 5.390,00 TL’nin altında kaldığı ve dolayısıyla istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 352 nci maddesi uyarınca reddi gerektiği, davacı idare vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde ise; kuru tarım arazisi vasfındaki taşınmaza %5 kapitalizasyon faizi uygulanmasında, taşınmazın köy yerleşik alanında bulunması sebebi ile objektif değer artışının %30 oranında takdirinde, münavebe ürünlerinin verim, fiyat ve üretim masraflarının İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak saptanmasında, resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek yapılara karşılık belirlenmesinde ve davacı idare yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 352 nci maddesi uyarınca reddi, davacı idare vekilinin ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonunda; 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı iptal kararı gözetildiğinde, bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmadığından, bölge adliye mahkemesi tarafından bir kısım davalıların istinaf talebi de değerlendirilerek ve ayrıca Avukat …’ın UYAP ortamından gönderdiği 03.03.2021 tarihli dilekçede davalılardan …’e ait vekaletnameyi sunduğu belirtilmiş ise de, UYAP ortamında ve dosyasında …’e ait vekaletnameye ve ayrıca …’e ait vekaletnameye de rastlanmadığından, söz konusu davalılara ait vekaletnameler dosya arasına alınıp hüküm kurulması gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Sonrası Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ek kararı ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda münavebe sisteminde yer alan buğday ürününün verim miktarı ve ürün satış fiyatı için Boyabat İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 yılı verilerinde ortalama değerler yerine azami değerlerin alındığını, dava tarihi 2019 olup, 2019 verilerine göre değer tespiti yapılması gerekirken 2018 verilerine göre değer belirlenip dava tarihine endekslenmesinin yerinde olmadığını, %30 objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, idare lehine vekâlet ücretinin takdir edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.06.2022 tarihli ve 2021/11-334 Esas, 2022/1021 Karar sayılı ilamının ilgili bölümü şöyledir; “….Yargıtay, taraflarca ileri sürülen veya kendisinin tespit ettiği temyiz sebeplerini yerinde görürse bozma kararı verecektir. Ancak bozma kararı, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırıp düzelterek verdiği bir karar veya ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp davanın esası hakkında yeniden verdiği bir karara ilişkin ise dosya kararı vermiş olan bölge adliye mahkemesine veya uygun görülen başka bir bölge adliye mahkemesine gönderilecektir (HMK m. 373/2).
49. Dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderildiği durumlarda bölge adliye mahkemesi, HMK’nın 360. maddesinin atfıyla ilk derece mahkemelerinde uygulanan yargılama usulüne göre 344. madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir. Gerek ilk derece mahkemesi, gerekse bölge adliye mahkemesi bozma kararına direnirse bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır ve daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir.
50. Bölge adliye mahkemesi yaptığı değerlendirme sonucu bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyulmasına karar verecektir. Bozmaya uyma kararı ile birlikte kendisi için o kararda belirtilen hukukî esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Ayrıca uyma kararı, mahkemenin vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtayın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak karar vereceği anlamına gelmektedir (Pekcanıtez Usûl, s. 2308).
51. Diğer yandan bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak düzelterek veya yeniden esas hakkında hüküm vermesi ve bu hükmün de Yargıtay tarafından bozulması ile ilk derece mahkemesi kararı hayatiyetini kaybetmiş olur. Hüküm mahkemesi sıfatıyla esas hakkında verdiği karara ilişkin bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesinin hüküm mahkemesi sıfatı devam ettiğinden bozma kararına uygun olarak esas hakkında uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli bir karar vermesi gerekir. Aksine hukuk dünyasında geçerli ve sonuç doğurabilir bir ilk derece mahkemesi kararı varmış gibi bu karara yönelik istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun veya başvurularının esastan reddine karar verilmesine olanak bulunmamaktadır. Kaldı ki; ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden esas hakkında hüküm kuran bölge adliye mahkemesince bu sefer bozmaya uyularak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi hâlinde, yıllar önce verilen ve hukukî geçerliliğini yitirmiş bir ilk derece mahkemesi kararına yeniden hayatiyet kazandırmanın sakıncaları dikkate alındığında bu durumun, infazda tereddütlere ve karışıklıklara neden olacağı, hükmün infazını engelleyecek şekilde bir etki yapacağını belirtmek gerekir …”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dairemiz bozma kararı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 16.03.2022 tarihli ve 2022/763 Esas, 2022/816 Karar sayılı kararının tamamen ortadan kalktığı gözetilerek, Dairemiz bozma ilamı sonrası Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Dairemizin bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar vermesi gerekirken duruşma açılmadan, tarafların bozma ilamına diyecekleri sorulmadan, her iki tarafın istinaf talepleri aynı Kanun’un 360 ncı maddesinin yollamasıyla 297 nci ve 359 uncu maddeleri gereğince karşılanarak usul ve kanuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ek karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.