Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/1170 E. 2023/8288 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1170
KARAR NO : 2023/8288
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2568 Esas, 2022/2989 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/296 Esas, 2021/529 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni gereği tazminata hükmedilen davacılar paylarının kalem kalem gösterilmesi ve harç hükmünün düzetilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılmakla kabullerine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Bursa ili, … ilçesi, … Mahallesi 2742 ada 1 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını ve imarda kamuya tahsisli olduğu belirterek proje bütünlüğü ilkesi gereği taşınmazın tamamının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; el atmaya yönelik iddiaları kabul etmediklerini, dava dilekçesinde taşınmazın fiilen el atılmayan kısımları bakımından yapılan talepleri de kabul etmediklerini, dava konusu taşınmaz için talep edilen bedelin de fahiş olduğunu, taşınmazın değer tespitinde, imar planındaki konumu, tapu kaydındaki takyidatlar ve emsallerinin objektif ölçüler içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen tazminatın fahiş olduğunu, emsalin uygun bir emsal olmadığını, proje bütünlüğünün söz konusu olmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin doğru olduğu, davalı idare tarafından taşınmaza kamulaştırmasız el atılarak bir kısmının yol olarak kullanılmaya başlandığı, diğer kısımların ise kamuya tahsisli olarak imar planında gösterildiği, proje bütünlüğü bağlamında davacılara ait tüm payın bedelinin belirlenmesinde hata yapılmadığı belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf itirazının esastan reddine; kamu düzeni ilkesi gereği hüküm kurulurken davacıların payları belirtilmediğinden infaza elverişli hüküm kurulmadığı ve harcın maktu olması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin çok yüksek olduğunu, fen bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfli kısımlarda yapı ve müştemilat bulunduğu belirtildiği hâlde, bedellerine hükmedildiğini, el atılan kısmın 2,18 m² olduğu gözetildiğinde proje bütünlüğünden söz edilemeyeceğini, aleyhlerine hükmedilecek harç, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin maktu olması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… usulü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… usulü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, değer biçilmesinde, proje bütünlüğü ilkesi gözetilerek davacılar payları karşılığının davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukukî kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkeleri, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4.Dava konusu taşınmazın fiilen el atılan ve proje bütünlüğü gereği bedeline hükmedilen kısımları açısından 2942 sayılı Kanun’un Ek 1 inci maddesinin uygulanmasının söz konusu olmadığını, Ek-4 üncü maddesinin uygulanma imkanı da bulunmadığını, 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davaların yasal kaynağının Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar aldığı ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı gözetilerek nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

5.Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) bendinin 8 inci alt bendinden “63.521,84” sayısının çıkarılmasına yerine “119.908,00” sayısının yazılması, 6 ncı bendinin çıkartılması yerine “Alınması gerekli 63.489,82 TL nispi harçtan 59,30 TL peşin harç, 15.813,16 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye kalan 47.617,36 TL’nin davalı idareden alınarak Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.