YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9647
KARAR NO : 2023/2838
KARAR TARİHİ : 22.03.2023
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, … ilçesi, … Mahallesinde tapuya kayıtlı 232 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz başında yapılacak keşif esnasında özellikle bölgedeki sulu tarım arazilerinden yılda iki kez ürün alındığının tespit edilmesi gerektiği, gerçekçi olmaktan uzak veriler yerine uzman bilirkişinin arazinin yapısına, önemine, köyde yetiştirilen ürünlere ve bunlara ilişkin gerçek verim miktarları ile ürünlerin gerçek piyasa değerleri esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesini, yapı ve eserlerin de niteliklerine göre gerçek değerlerinin hesaplanmasını talep ettiğini, ayrıca ekonomik anlamda çiftçinin tamamen toprağa bağlı oluşu, tarım arazilerinin azlığı ve nitelikleri dikkate alındığında yöreye uygun kapitalizasyon değerinin tespiti ile hesaplamanın buna göre yapılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya hisseleri oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda ortalama verilerle hesaplama yapılmadığından kamulaştırma bedelinin taşınmaz değerinden fazla hesaplandığını, dava konusu taşınmaz büyük bir arazi olup tamamında sebze vb. ürünlerin üretilmesinin mümkün olmadığını, taşınmaz kuru tarla olup sulu olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faizinin %8 olarak alınması gerektiği, dava konusu taşınmazda kamu yararı kararının son ilan tarihindeki uydu fotoğraflarında görünmeyen ürün ve mütemmim cüzler için hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, 3-4 yaş omcaya değer verilmiş ise de bilirkişi raporunda hesaplamanın dayanağının açıklanmadığını, dava konusu taşınmazın tamamının bağ ve bahçe niteliğinde olmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Diyarbakır İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün verilerinin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri baz alınmadan kurum lehine düzenlenmiş olduğunu ve bu veri cetveline istinaden taşınmaz bedelinin hesaplanmış oluduğunu, ilgili veri cetvelinde sulu bağa ilişkin veri olmadan susuz bağ verimi baz alınarak hesaplamanın yapılmış olduğunu, Yargıtay kararlarının aksine ilçe verileri dikkate alınmaksızın salt il müdürlüğünün hatalı girmiş olduğu verilerle hesaplamanın yapılmış olduğunu, taşınmazın bulunduğu ilçe ve köydeki tarım arazisinin azlığı, köy merkezinde oluşu gibi sebeplerle objektif değer artışının uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde kabul edilerek bilirkişi heyetince bağ, elma, badem münavebesi uygulanarak net gelir metoduna göre arazi değerinin hesaplandığı, bilirkişi heyetince hesaplama sırasında Tarım ve Orman Müdürlüğüne ait veri cetvelinde yer alan değerlerin kullanılmış olduğunun belirtildiği, sulu tarım arazisi vasfındaki taşınmaz için kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak uygulandığı, netice itibarıyla metrakare birim değerinin 40,46 TL tespiti ile sonuç olarak bu metrekare bedeli üzerinde kamulaştırma değerinin belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Değerlendirme tarihli Diyarbakır İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün veri cetveli esas alınarak hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmaza ilişkin keşif tutanağındaki mahkeme gözlemi ile beyanlar ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan açıklamalar uyarınca taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu anlaşılmaktadır.
5. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışı uygulanmaması uygun görülmüştür.
6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.