Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/9384 E. 2022/13566 K. 10.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9384
KARAR NO : 2022/13566
KARAR TARİHİ : 10.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … 2. Asliye Hukuk ile Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte, müvekkili davacının, hiçbir zaman davalı şirketin abonesi olmamasına rağmen hakkında internet abonesi olduğu ve borcu bulunduğundan bahisle Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/192556 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kendisine yapılmış usulüne uygun bir takip bulunmadığını ancak takibin bir şekilde kesinleştiğini, son olarak çalıştığı işyerine maaş haciz müzekkeresi gönderilerek maaşına 1.987,09-TL borç için haciz konulduğunu, işvereni tarafından da 706,50-TL maaşından kesilerek icra dosyasına yatırıldığını, müvekkili davacının ömründe Kayseri’de bulunmadığını, borca konu dönemde Hakkari’de bulunduğunu, davalının internet abonesinin olmadığını, bir tacir olarak basiretli bir iş adamı gibi davranmakla yükümlü olan davalının elinde müvekkili davacı tarafından imzalanmış bir sözleşme olmaksızın müvekkili davacı hakkında icra takibi başlatarak ve maaşına haciz uygulatarak asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışan müvekkili davacının mağdur olduğunu belirterek müvekkili davacının maaşından kesilen 706,50-TL’nin ödeme tarihi olan 16.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, icra dosyasına yatırılan ve istirdadını talep ettikleri miktar dışında 1.280,59-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, aralarında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığı halde haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili davacı aleyhine icra takibi başlatan ve müvekkili davacının almakta olduğu maaş üzerine haciz koyduran davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 2. Tüketici Mahkemesince, davacı ile davalı arasında herhangi bir sözleşmesel ilişkinin bulunmadığı, dava konusu yapılan alacağın haksız fiil hükümlerine göre talep edildiği, uyuşmazlığı doğuran asıl hukukî ilişkinin haksız fiilden kaynaklandığı, taraflar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği, bu nedenle taraflar arasında bir tüketici işlemi/sözleşmesinin bulunmadığı, haksız fiilden kaynaklanan davalarda genel mahkemelerin görevli olması nedeniyle işbu dava yönünden tüketici mahkemeleri görevli mahkeme olmayıp, davaya konu uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosya kendisine gönderilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının, sözleşmeyi inkar ettiği, hukuki ilişki ve sözleşmeye dayalı borçlu bulunmadığını talep eden davacının, davalının ikametgahı mahkemesi dışında dava açmasının hukuken mümkün olmadığı, davalı yanın süresinde yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunmaması sebebiyle hukuki ilişkinin haksız fiil hükümleri doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup, davacının yerleşim yeri … olmakla davacı seçimlik hakkını yerleşim yeri mahkemesinden yana kullandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının, davalı şirketin abonelik sözleşmesine dayanarak aleyhinde icra takibi başlattığını, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı gibi internet hizmetinin de kullanılmadığını ileri sürerek maaşından kesilen 706,50-TL’nin tahsili ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istediği, … 2. Tüketici Mahkemesince icra takibine konu sözleşmenin davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti yapılmadan dava konusu yapılan alacağın haksız fiil hükümlerine göre talep edildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, yetkisizlik kararı veren mahkemelerce de taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Menfi tespit ve istirdat davaları, 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanun’un 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde HMK’nın 7/1-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki sözkonusu değildir. Haksız fiil halinde HMK’nın 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olduğu gözönüne alındığında, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, davacının yerleşim yerinin Atakum/… olduğu, davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davacının davayı haksız fiilden zarar gören olarak yerleşim yerinin bulunduğu …’da açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davanın … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.