Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/9187 E. 2023/5239 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9187
KARAR NO : 2023/5239
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Asıl davada davacılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ile birleştirilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/848 Esas sayılı dosyasında davacılar … ve … paylarına hükmedilen bedeller Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; asıl davada davacılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … payları ile birleştirilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/848 Esas sayılı dosyasında davacılar … ve … payları yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idarenin asıl ve birleştirilen davalarda yukarıda adı geçen davacılar dışında kalan davacılar yönünden kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat talebi için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı … vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı … vekili Avukat …, davacılar … vd. vekili Avukat … ve yetki belgesi ile davacılar … vd. vekili Avukat … gelmiş, diğer davacı vekili ile ihbar olunanlar vekilleri duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 224 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadan el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Birleştirilen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/234 Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili davacılar vekili dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 224 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadan el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

3. Birleştirilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/848 Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili davacılar vekili dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 224 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadan el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

4. Birleştirilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/251 Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili davacılar vekili dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi … Mahallesi 224 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadan el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza 1953 yılında … tarafından kamulaştırmasız el atıldığını, 09.10.1956 tarihinden önce kamulaştırma yapılmaksızın idareler tarafından fiilen kamu hizmetine tahsis olunarak el konulan taşınmazların 221 sayılı Kanun uyarınca kamulaştırılmış sayılacağını, davacı dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, … Fen İşleri Daire Başkanlığı Yol Yapım Şube Müdürlüğünün 03.07.2015 tarihli ve 3424 sayılı yazısında; dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan yolun, … tarafından 1960’lı yıllarda istimlak ve yol yapım çalışmaları neticesinde yapıldığının belirtildiğini, … İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Harita Şube Müdürlüğünün 06.07.2015 tarihli ve 2168 sayılı yazısında; “dava konusu taşınmaz, … Büyükşehir Belediye Başkanlığının 09.07.2014 tarih ve 126 sayılı Meclis Kararı ile Büyükşehir Belediyesi yol ağına alınan Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerinde bulunmaktadır.” ifadesinin yer aldığını, … Emlak İstimlak Daire Başkanlığı Kamulaştırma Şube Müdürlüğünün 01.07.2015 tarihli ve 1791 sayılı yazısında, dava konusu taşınmazla ilgili olarak davacı vekilinin uzlaşma talebinde bulunduğunu, dava konusu taşınmazın meclis kararı ile müvekkil Belediye yol ağında olduğu tespit edilmiş olsa da davada, 1953 yılında istimlak kararı alındığından Belediyenin işbu kamulaştırmasız el atma işleminden sorumlu tutulmaması gerektiğini, dava konusu taşınmaza sahiplenme maksadı ile fiilen el atmanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Birleştirilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/251 Esas sayılı davada davalılardan … cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre ve husumet nedeniyle reddi gerektiğini, söz konusu yolun sorumluluklarında olmadığını, esastan da davayı kabul etmemekle birlikte esasa girilmesi hâlinde yöntemince araştırma yapılmasını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2017 tarihli ve 2015/397 Esas, 2017/1082 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, her dava için ayrı ayrı olmak üzere 10.000,00 TL taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazdaki davacılar payının tapusunun iptali ve … Büyükşehir Belediyesi adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar … vd. vekili, davacılar … vd. vekili ile davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.06.2020 tarihli ve 2018/1973 Esas, 2020/605 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilip davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğundan davalı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, ancak birleştirilen 2015/234 Esas sayılı dosya için ihbar edilen sıfatı taşıyan … usulune uygun şekilde davaya dâhil edilmediği hâlde, … hakkında hüküm kurulup, lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi, davacıların ek dava açma haklarının saklı tutulmasına ibaresinin hükme eklenmemesi doğru görülmeyerek davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 04.06.2020 tarihli ve 2018/1973 Esas, 2020/605 Karar sayılı kararına karşı davalı idarece temyiz yoluna başvurulmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaza asıl dava dosyasında 23.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda 1.695,00 TL/m², hükme esas alınan 27.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda 2.155,00 TL/m²; birleştirilen 2015/848 Esas sayılı dosyadaki 14.11.2016 tarihli ve 07.03.2017 tarihli bilirkişi raporlarında 1.515,00 TL/m², 31.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda 2.710,00 TL/m² değer biçildiği; ayrıca dava konusu taşınmaza yakın (170 m.) mesafede bulunan aynı kamulaştırma kapsamında … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/408 Esas, 2017/355 Karar sayılı dosyasında 2300 ada 51 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 1.710,00 TL/m² değer biçilip, Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiğinde, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile karar verildiği gibi, Dairemiz denetiminden geçen bedelden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınması gerektiğinin düşünülmemesi ve kamulaştırmasız el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden önce olması nedeniyle, maktu harca hükmedilmesi gerekirken, nispi harca hükmedilmesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dairelerince bozma ilâmına uyularak çelişkinin giderilmesi için rapor aldırıldığı, yapılan yargılama sonunda aleyhe hüküm kurma yasağı çerçevesinde 2.155,00 TL metrekare birim değeri üzerinden hüküm kurulması gerektiği, davacıların tamamlama dilekçelerini ibraz ettiği belirtilerek tamamlama dilekçeleri kapsamına göre karar verilmek suretiyle dava ve bileştirilen davaların kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay tarafından da onanan … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/408 Esas, 2017/355 Karar sayılı dosyasında emsal olarak alınan ve dava konusu taşınmaza bitişik konumdaki … Mahallesi 224 ada 1 parsel ile yapılan karşılaştırmada, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan %70 daha değerli olduğu yönündeki kıyaslamanın hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz ile istinaf hükmüne esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan 224 ada 1 parsel taşınmazın bitişik konumda olduğunu, her iki taşınmazın da “Necip Fazıl … Caddesi”, “Fatih Sultan Mehmet Bulvarı” ve … Caddesi” olmak üzere üç yol ağzı konumunda olduğunu, Yargıtay tarafından onanan … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/408 Esas, 2017/355 Karar sayılı dosyasında dava konusu olan 2300 ada 51 parsel %40 değerli iken işbu davada emsal olarak alınan 224 ada 1 parselin tam tersi şekilde 2300 ada 51 parselden %25 daha değerli olduğunun tespitinin kabul edilebilir olmadığını, dava konusu taşınmaza 1983 öncesinde el atıldığını, el atma tarihindeki vasfına göre değer biçilmesi gerektiğini, el atma tarihinin kesin olarak belirlenmesi için hava fotoğraflarının getirtilmesi gerektiğini, aynı mahiyette Büyükşehir Belediyesi yönünden verilen davanın reddi kararının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2015/21178 Esas sayılı ilâmı ile onandığını, uzlaşma yoluna başvurulmadığını, ıslah edilen bölüme yönelik faiz hükmünün hatalı kurulduğunu, davacılardan … yönünden iki kez kabul kararı verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 22942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma sonrası alınan ek rapor esas alınarak karar verildiği, Karayolları Genel Müdürlüğünün 13.05.2016 tarihli ve 114603 sayılı yazısından dava konusu taşınmazın bulunduğu yolun güzergahının 11.11.2013 tarihli ve 30509 sayılı olur ile … Büyükşehir Belediyesine devredildiği, yine aynı yazıda 1960-1962 yıllarında yolun yapıldığı belirtildiği anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı idare vekilinin asıl davanın davacıları …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ile birleştirilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/848 Esas sayılı dosyasında davacılardan … ve … paylarına ilişkin temyizi yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı idare vekilinin asıl davanın davacıları …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ile birleştirilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/848 Esas sayılı dosyasında davacılardan … ve … dışındaki davacıların paylarına ilişkin temyizi yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aleyhine temyiz olunan davacılar … vd. ile davacılar … vd. yararına 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.400,00 TL’şer vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,

Aşağıda yazılı fazla alınan harçların davalı … Başkanlığına iadesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.