Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/9071 E. 2022/18336 K. 14.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9071
KARAR NO : 2022/18336
KARAR TARİHİ : 14.12.2022

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

İLK DERECE
MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kısmen kabulü ile derhal ödeme ve yasal faiz hususları yönünden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Gaziantep İli, Şahinbey İlçesi, Suyabatmaz Mahallesi 477 ada 53 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; emsal olarak değerlendirilen Şehitkamil İlçesi Çakmak Mahallesi 593 ada 169 parsel sayılı taşınmaz, dava konusu taşınmazdan farklı ilçede, farklı yer ve özellikte olduğundan emsal olarak alınması doğru olmadığı gibi;
Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi 13.09.2018 olup, bilirkişi kurulu raporunda emsal kabul edilen Şehitkamil İlçesi Çakmak Mahallesi 593 ada 169 parsel sayılı taşınmazın değerlendirmeye esas alınan satış tarihinin ise 24.11.1998 olması nedeniyle eski tarihli bu satışı emsal olarak değerlendirmek suretiyle dava konusu taşınmaza değer biçen bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınarak, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorularak, ayrıca dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ile oranları açıklanmak suretiyle, yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Doğru olmadığı gibi;
Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 gün ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun’la Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2022/511 Esas, 2022/1401 Karar sayılı hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 14.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.