YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7771
KARAR NO : 2022/14143
KARAR TARİHİ : 17.10.2022
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/123 Esas -2017/519 Karar sayılı kararı incelendiğinde;
Arsa niteliğindeki Balıkesir İli, Havran İlçesi, Mescit Mahallesi 284 ada 4 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak üzerindeki yapıya ise aynı kanunun 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmaz ve emsal taşınmaz imar parseli kabul edildiği halde, değerlendirme tarihi itibarıyla emsal ile dava konusu taşınmaz kıyaslanmak suretiyle düzenleme ortaklık payı kesilmeden dava konusu taşınmazın değeri belirlenmesi gerekirken, emsal ve dava konusu taşınmazdan kesilen düzenleme ortaklık payları ilave edilmek suretiyle değer biçilmesi nedeniyle rapor inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re’sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak denetime elverişli rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/123 Esas -2017/519 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.