Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/7691 E. 2022/12172 K. 19.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7691
KARAR NO : 2022/12172
KARAR TARİHİ : 19.09.2022

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 18. İş ile Kastamonu İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, davacılar murisinin hak sahibi sıfatıyla aldığı Bağkur aylığının davalı kurumca haksız olarak kesilmesi nedeniyle yeniden bağlanması ile ödenmeyen maaşların iadesi istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesince, davalı kurumdan celp edilen bilgi ve belgelere göre davaya konu davacılar murisinin aylığının kesilmesi işleminin Kastamonu SGM tarafından yapıldığı, davalı … vekilinin süresi içinde usulüne uygun yetki itirazının bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Kastamonu İş Mahkemesince ise, davalı kuruma usulüne uygun tebligatın 17/03/2020 tarihinde yapıldığı, kurumun, cevap dilekçesi vermesi için gereken yasal süre geçtikten sonra 05/06/2020 tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, bu haliyle itirazının süresinde olmadığı, kesin yetkinin bulunmadığı davalarda mahkemece yetki hususunun kendiliğinden gözetilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 134. maddesinde; “Bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlık, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür.” hükmü ve 80. maddesinin 6. fıkrasında; “Kurum alacaklarının tahsilinde 21/07/1953 tarih ve 6183 sayılı Kanun’un uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğü’nün bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.” hükümleri yer almakta iken, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 101. maddesinde; “Bu Kanun’da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği” düzenlenmiş, görev konusu açıklanmış olmasına karşın, Kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin neresi olacağına dair Kanunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinin 19. fıkrası ile “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu” düzenlenmişse de, anılan kesin yetki kuralının uygulanabilmesinin yasal koşulu uyuşmazlığın, Kurum alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun’un uygulanmasından doğmuş bulunmasıdır.
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun yetki konusunun düzenlendiği 5. maddesinde; “İş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.” hükmü öngörülmüştür.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde de; “İş Mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Kamu düzenine ilişkin yetki kuralını düzenleyen 7036 sayılı Kanun’un 6. maddesinin, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan alacak ve hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarına uygulanacağı kabul edilmelidir. 7036 sayılı Kanun’un 9. maddesinde; bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde 6100 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir.
6100 sayılı Kanunun yetki itirazının ileri sürülmesi başlıklı 19. maddesinde, “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” denilmektedir.
6100 sayılı HMK’nin 127. maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1.maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir.

Somut olayda, davanın İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, mahkeme tarafından 17/12/2020 tarihinde görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesine tevzi edildiği, davalı kuruma usulüne uygun tebligatın 17/03/2020 tarihinde yapıldığı, kurumun, cevap dilekçesi vermesi için gereken yasal süre geçtikten sonra 05/06/2020 tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, bu haliyle davalının süresinde yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.