YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7647
KARAR NO : 2023/2774
KARAR TARİHİ : 21.03.2023
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Antalya ili, … ilçesi, … Mahallesi, 27393 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen okul yapılmak suretiyle el atıldığından, taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, dava şartı ve husumet itirazında bulunarak davanın usulden reddi ile davanın reddedilmemesi halinde tapudaki takyidatların dikkate alınmasını, el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak değer biçilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde … İlkokulu ile … Ortaokulu’nun bulunduğunu, … İlkokulunun 1978 yılında yapıldığını, … Ortaokulu’nun ise anılan taşınmaza daha sonra inşa edilerek 1997 yılında açıldığını, ilk fiili el atmanın 1983’ten önce olduğunu ve davanın kabulü halinde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca dava dosyasında … Ortaokulu’nun 1997 yılında yapıldığına dair bir belge de bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki okulların yapılış tarihlerine dair belge de bulunmadığını, mahkemece fiili el atma tarihinin dahi tespit edilmediğini, aynı taşınmaza ilişkin Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/221 Esas sayılı dosyasında nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin ve anılan kararın Yargıtay’dan geçerek kesinleşmesinin ilk fiili el atmanın 1983 öncesinde olduğu gerçeğini değiştirmediğini, mahkemece taşınmaz üzerindeki okulun 04.11.1983 öncesi yapıldığı hususu gözetilmeden nispi vekâlet ücretine hükmedildiğini, dava konusu taşınmazın … Belediye Başkanlığının kararı ile imar planında okul alanı olarak tahsis edildiğini, sorumluluğun ilgili yer belediyesine ait olduğunu, husumetin müvekkiline yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun değişik 18 inci maddesi gereğince taşınmazın imar durumu ve diğer özelliklerinin değerlendirilmesi gerektiğini, hüküm altına alınan değerin fahiş olduğunu, taşınmazın dava tarihindeki niteliklerinin değil, el atıldığı tarihteki niteliklerinin dikkate alınması gerektiğini, emsal mukayesesinde eksik ve üstün yönler yeterince tartışılmadan soyut ve kişisel görüşle değer bulunduğunu, ayrıca taşınmaza çok fazla sayıda kişi malik olup taşınmaz hisseleri içerisinde küçük ve tasarrufa çok uygun olmayan miktarlar bulunduğunu, tek parça bir taşınmaz gibi değer takdirinin yerinde olmadığını, kısmi dava açıldığını, davacının ıslah ettiği miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını, dava tarihi ve ıslah tarihi göz önünde bulundurularak ilk dava değerine dava tarihinden itibaren, ıslah edilen miktara ıslah talep edilen tarih itibari ile faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve bulunan m² değerinin ve tazminat miktarının taşınmazın bulunduğu konum itibari ile uyumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunun denetime açık, ayrıntılı, hüküm kurmak için yeterli olduğu, davalı kurum tarafında verilen cevabi yazı dikkate alındığında el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğu anlaşılmakla kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine nispi vekâlet ücreti takdirinde de bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilk olarak 1975 yılında … İlkokulu yapılmak suretiyle el atıldığını, taşınmaza sonradan ek bina yapılması, eski binanın yıkılıp yenisinin yapılması gibi durumların olması halinde ilk el atma tarihinin dikkate alınması gerektiğini, dosya içinde tanık olarak dinlenen okul müdürünün beyanı ve okul tarihçesi ile bu durumun doğrulandığını, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihi öncesi olduğundan vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesini, taşınmaza el atıldığı tarihteki nitelikleri esas alınarak değer biçilmesi gerektiğini hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ve soyut ifadelerle metrekare birim fiyatının fahiş olarak tespit edildiğini, husumetin imar uygulamasını yapan belediyeye yöneltilmesi ve ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.
4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca fiilen okul olarak kullanılan kısımda davacı payı karşılığının davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Davalı idarece dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığı belge ile ispatlanmadığı gibi paydaş dosyasında el atma tarihinin 1983 sonrası olarak kabul edildiği gözetildiğinde nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğrudur.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.