Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/7646 E. 2023/3721 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7646
KARAR NO : 2023/3721
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.04.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı idare ve davalı vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 893 ve 988 parsel sayılı taşınmazlara davalı idarece sulama yolu ve kanal yapılmak suretiyle el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin el koyma tarihinden itibaren işleyecek kamu alacakları için ön görülen en yüksek oranda faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından dava konusu taşınmazlar üzerinde herhangi bir müdahalelerinin olmadığını, dava konusu taşınmazların mücavirinde bulunan müvekkil idare tarafından yaptırılan ve faal durumda bulunan TD10-10 drenaj kanalının mevcut olduğunu, müvekkili idarenin herhangi bir müdahalesinin olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.11.2015 tarihli ve 2013/212 Esas, 2015/807 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların davalı idarece kamulaştırmasız el atılan kısımlarının bedeli ile son beş yıl için belirlenen ecrimisilin davalı idareden tahsili ve el atılan kısımlarda davacı tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.09.2017 tarihli ve 2017/12210 Esas, 2017/19699 Karar sayılı bozma ilâmı ile dava konusu taşınmazlara buğday, k. marul ve y.patlıcan ürünleri ile Mersin-Tarsus-Silifke ve Erdemli il ve ilçelerinin 2013 yılı Tarım ve Orman Müdürlüğü resmî verilerinin ortalaması esas alınarak değer biçilmesi, dava konusu taşınmazların sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının %4 oranında uygulanması, taşınmazların değeri belirlenirken bilirkişi raporunda ambalaj malzemesi üretim masraflarına dâhil edilmemesi, dava konusu 893 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki … lehine irtifak hakkının taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınması, hüküm altına alınan ecrimisil bedeline dönem sonlarından itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi ve ecrimisil talebi yönünden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak, davanın kabulüyle dava konusu taşınmazların davalı idarece kamulaştırmasız el atılan kısımlarının bedelinin dava tarihinden ve son beş yıl için belirlenen ecrimisilin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile el atılan kısımlarda davacı tapusunun iptaline ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınana bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlara objektif artırıcı unsur uygulanması, kapitalizasyon faizinin %3 veya %3,5 oranında alınması gerektiğini, münavebeye daha cok gelir getiren ürünler yerine düşük gelirli ürünler esas alınarak metrekare birim fiyatının ve ecrimisilin düşük tespit edildiğini, dava tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu, üretim masraflarının düşük alındığı, masraflara sulama masrafının eklenmemeyerek bilirkişi raporlarında hatalı olarak metrekare fiyatını yüksek belirlediğini ve faize karar tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesi gerektiğinin ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri ile ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınmak suretiyle değer biçilerek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisilin davalı idareden tahsili ile dava konusu taşınmazların bedeline hükmedilen kısımlarının davacı adına olan tapu kaydının iptaliyle davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.