YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7129
KARAR NO : 2023/6375
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 30055 ada 41 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Konya Organize Sanayi Bölgesi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Bir kısım davalılar vekili Avukat … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesini, organize sanayi bölgesine yakın konumu itibarıyla değerli olduğunun dikkate alınmasını talep etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin idarece düşük hesaplandığını belirterek, taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesini, organize sanayi bölgesine yakın konumu itibarıyla değerli olduğunun dikkate alınmasını talep etmiştir.
3. Bir kısım davalılar vekili Avukat … cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kamulaştırma kararının tarih ve sayısı yazılmadığından iptal davası açamadıklarını, bu haklarını saklı tuttuklarını, dava konusu taşınmazın değerinin kıymet takdir komisyonu raporunda düşük hesaplandığını belirterek, emsal araştırması yapılmak suretiyle taşınmazın rayiç değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
4. Bir kısım davalılar vekili Avukat … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesini, emsal araştırması yapılarak taşınmazın rayiç değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın Konya Organize Sanayi Bölgesi adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Bir kısım davalılar vekili Avukat … istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, objektif değer artışı uygulanmasının gerektiğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini ileri sürmüştür.
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat … istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini ileri sürmüştür.
3. Bir kısım davalılar vekili Avukat … istinaf dilekçesinde özetle; her bir davalıya düşen kamulaştırma bedelinin hükümde ayrıca gösterilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, aynı kamulaştırma kapsamındaki diğer taşınmazlara göre değer belirlenmesinin doğru olmadığını, aynı ada içerisinde bulunsa bile taşınmazların farklı özellikler taşıdığını ileri sürmüştür.
4. Davalı … vekili Avukat … istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, objektif değer artışı uygulanmasının gerektiğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini ileri sürmüştür.
5. Davalı … vekili Avukat … istinaf dilekçesinde özetle; aynı bölgede yapılan kamulaştırmalarla dava konusu taşınmazı aynı mahiyette değerlendirmenin hatalı olduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini, davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak davaya konu taşınmaz ile karşılaştırılan emsallerden Işık Mahallesi 1022 ada 185 parsel sayılı taşınmazın uygun emsal olamayacağı anlaşılmakta ise de, başka emsallerin de incelendiği, emsalle ilgili yeniden inceleme yapılmasına gerek bulunmadığı, aynı kamulaştırma kapsamında, aynı değerlendirme tarihi itibarıyla, yakın taşınmazlar için aynı metrekare değerinin Yargıtay 18. Hukuk Dairesi ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi kararları ile onandığı da gözetilerek Hukuk Genel Kurulunun 01.07.2009 tarihli ve 2009/5-267 Esas, 2009/309 Karar sayılı kararı gereğince aynı kamulaştırma kapsamında, aynı değerlendirme tarihi itibarıyla benzer konumdaki taşınmazlar için belirlenen bedeller arasında bir yeknesaklık bulunması, aşırı değer farklılıkları bulunmaması gerektiği de gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde kabulü ile emsal karşılaştırması yapılarak birbirlerine üstünlük oranları tartışılıp, emlak vergisine esas sokak rayiç değerleri de getirtilip kıyaslaması yapılarak taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gözönünde tutularak kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışına göre değer verilip ayrıca bedelin tespitinde etkili olacak diğer ölçüler de dikkate alınarak bedelinin belirlenmesine, tespit edilen bedelin bloke edilerek faizi ile birlikte davalı tarafa payları oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı tarafa ait tapusunun iptali ile idare adına tapuya tesciline dair kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Bir kısım davalılar vekili Avukat … temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, incelemenin duruşmalı yapılması taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürmüştür.
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat … temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
3. Davalı … vekili Avukat … temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
4. Bir kısım davalılar vekili Avukat … temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, objektif değer artışı uygulanmasının gerektiğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bir kısım davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin (9) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılar … vd.’den peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.