Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/6200 E. 2022/13958 K. 13.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6200
KARAR NO : 2022/13958
KARAR TARİHİ : 13.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-) Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Aynı yöreden Dairemize intikal eden dosyalarda mukayeseye esas alınan emsal taşınmazlar dikkate alınmaksızın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal bulunmadığından bahisle daha önce açılan bir kamulaştırma davasında belirlenen bedel esas alınarak değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazların değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazların, imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazların değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-) 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozma kararı öncesi hükmedilen bedele ilk karar tarihine, fark bedele ise son karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken, tespit edilen bedelin tamamına son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi,
Kabule göre de;
3-) Davacı idarece fazla depo edilen 9.117,14 TL bedelin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-) 28.04.2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Yasa’nın 6.maddesi gereğince DSİ Genel Müdürlüğü harçtan muaf hale geldiği halde, davacı … Genel Müdürlüğü aleyhine harca hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı … vd.’den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.