YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5972
KARAR NO : 2022/10761
KARAR TARİHİ : 14.06.2022
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, sahte nüfus cüzdanı ile tapuda yapılan satış nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararına karşı davalı Hazine vekili tarafında yapılan istinaf başvurusu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; … parsel sayılı taşınmazın … adına kayıtlı iken 20.02.2015 tarihinde sahte nufüs cüzdanı ve dublör kullanılmak suretiyle ile davacıya satıldığı, temeldeki satış işleminin sahte nufüs cüzdanına dayalı olması ve satış işleminin yolsuz tescil niteliğinde bulunması nedeniyle hak sahibi malik tarafından açılan tapu iptal davası sonucu Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/323E-2018/78K sayılı ilamı ile davacının kusuru olmadığı ancak ilk el olduğundan TMK’nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacğından bahisle davacı adına olan tapu kaydının iptaline karar verildiği, hükmün taraflarca süresinde istinaf edilmediğinden 01.10.2018 tarihinde kesinleştiği ve davacının tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı zararının tazmini için eldeki davayı 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açtığı anlaşılmaktadır.
4721 sayılı TMK’nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında; kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta; sadece, Devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Bu itibarla yukarıda açıklandığı gibi sahtecilik yapılması nedeniyle, davacının yolsuz tescili bildiğine dair sunulmuş herhangi bir delil de bulunmadığına göre davacının uğradığı zarardan TMK’nın 1007. maddesi gereğince Devlet sorumludur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre;arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK’nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazine’den tahsiline ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK’nın 370.maddesi gereğince ONANMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 14/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.