YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5499
KARAR NO : 2022/14861
KARAR TARİHİ : 27.10.2022
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşma yapılarak ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş; bu karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; taraf vekillerince süresinde yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/229 Esas, 2019/667 Karar sayılı kararı ortadan kaldırılıp duruşma yapılarak, kısmen kapama ceviz bahçesi, kısmen kapama bağ niteliğindeki Ankara İli, Elmadağ İlçesi, Edige Mahallesi 109 ada 51 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak ağaçların kapladıkları alan gözetilmek suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Bilirkişi raporunda, kamulaştırılan alanda kalan su kuyusunun kapanması nedeniyle aynı taban suyu seviyesine sahip olan arta kalan kısmın herhangi bir yerinde yeniden su kuyusu açılması imkânının bulunduğu belirtilerek arta kalan kısım için değer azalışı bedeli yerine su kuyusunun bedelinin hesaplandığı, buna karşılık Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince aldırılan ek rapor ile taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının kuru arazi niteliğine dönüştüğü dikkate alınarak, sulu arazi değeri ile kuru arazi değeri arasındaki farkın hesaplanmak suretiyle değer azalışı bedeli olarak hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında yeni bir kuyu açma imkânı bulunup bulunmadığı hususunun aralarında hidrojeoloji konusunda uzman bir bilirkişinin de yer aldığı yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle araştırılarak, kamulaştırmadan arta kalan kısmı sulamaya yetecek su kaynağına sahip kuyu açılmasının mümkün olduğunun tespiti halinde yeni açılacak kuyu bedeli ile kalan kısımdaki değer azalışı karşılaştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.