Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/5487 E. 2022/9639 K. 30.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5487
KARAR NO : 2022/9639
KARAR TARİHİ : 30.05.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … 3. Asliye Hukuk ve … Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, davacının davasının, davalı ile dava dışı İhlas Finans Kurumu A.Ş. arasındaki ödünç sözleşmesinden doğan alacağın davacıya temlikine ilişkin temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemini içerdiği, bu durumda alacağın temliki sözleşmesine konu alacakla ilgili temel sözleşmenin 6102 sayılı TTK’ nın 4/1-f maddesinde ön görülen “Bankalara diğer kredi kuruluşlarına finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler” kapsamında kalmakta olup mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nce, taraflar arasında imzalanan 03.05.2011 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde sözleşmeden doğabilecek ihtilafların çözümünde İstanbul mahkeme ve icra mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmış olması nedeniyle, davalının yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine kararı verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 05/04/2018 tarihli, 2016/17418 E. – 2018/1859 K. sayılı kararıyla”… mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden mahkemenin yetkisi tartışılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği “ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nce, somut olayda; taraflar arasında 03/05/2011 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmenin 5. maddesi uyarınca sözleşmeden doğabilecek ihtilafların çözümünde İstanbul icra müdürlükleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunun düzenlendiği, davacının tacir olduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, davalının ise tacir
olduğu taraflar arasında imzalanan yetki sözleşmesinin 6100 sayılı HMK ‘nın yürürlük tarihi olan 01.10.2011 tarihinden önce imzalandığı görülmekle taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, taraflar arasındaki 03.05.2011 tarihli sözleşme, bu sözleşmenin beşinci maddesinde belirlenen yetki şartı, 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihi hususları dikkate alınarak yetkili icra dairesi olan İstanbul icra dairelerinde yapılmış geçerli bir takip olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş,karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 25.05.2021 tarihli ve 2021/1274 E. – 2021/4387 K. sayılı kararıyla “…Taraflar arasında yapılan sözleşmede İstanbul İcra Müdürlükleri ve Mahkemeleri yetkili olarak gösterilmişse de, bu yetki sözleşmesi genel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin yetkisini ortadan kaldırmaz. Genel yetki kuralları gereğince yetkili icra dairelerinde takip yapılabilir, yetkili mahkemelerde dava açılabilir. İcra takip ve dava konusu bir miktar para alacağının tahsili istemine ilişkindir. TBK’nın 89/1. (Eski BK m. 73/1) hükmüne göre, “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde” ifa edilir. Bu durumda anılan kanun hükmü uyarınca davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde icra takibi ikame edebileceği gözetilerek, işin esasının incelenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı “olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nce, somut uyuşmazlıkta davacının GİB/entegrasyon sorgusunda aktif vergi kaydının bulunmadığı, kaldı ki davacının tacir olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir iddianın da ileri sürülmediği, davanın nispi ticari dava da olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.”
6100 sayılı HMK’nın 23/2. maddesinde, “Yargıtayca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve ve yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesi sonucu dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu belirtilmiş, aynı kanunun 4. maddesinde ise ticari dava ve işler sayılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından, temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu, tasfiye halindeki İhlas Finans Kurumu A.Ş. bu davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili olmayıp davacının tacir olmadığıda anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.