YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5020
KARAR NO : 2022/14180
KARAR TARİHİ : 18.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat istemli davanın kabulüne dair kararın Dairemizin 02.12.2013 tarihli, 2013/13975 Esas, 2013/21296 Karar sayılı ilamı ile bozulması sonucu yerel mahkemece verilen direnme kararının davalı daire vekilince temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının uygun olduğuna karar verildiği, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinde; davalı idare vekilinin 08.03.2022 havale tarihli dilekçesinde dava konusu taşınmazın ifraz görerek bir çok parsele ayrıldığını belirttiği, bu iddianın Tapu Kadastro Müdürlüğünün parsel sorgulama ekranında yapılan gözlemle doğru olduğunun tespit edildiği, aynı taşınmaza ilişkin dairemiz denetiminden geçen başka idareler aleyhine açılmış davalar da olduğu gözetildiğinde; davalı vekilinin dilekçesindeki iddiaların denetimi açısından öncelikle dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydı getirtilip davacının halen malik olup olmadığı; payını dava dışı üçüncü kişiye satıp satmadığı belirlenip dava dışı kişiye sattığının tespiti halinde HMK’nın 125. maddesi gereğince taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın takip edilmesi halinde mahallinde keşif yapılarak davalı idarenin sorumluluğundaki alanın hangi taşınmazlarda kaldığı krokili, koordinatlı fen raporu ile tespit edilip, davalının sorumluluğundaki alanın diğer kamu kurumu alanları ile çakışıp çakışmadığı, bu alanlar için diğer idarelerce ya da davalı idarece bedel ödenip ödenmediği, payı satın alan kişinin davalı idareye karşı açtığı davalar varsa hangi paya ilişkin (davacıdan devraldığı paya mı kendi payına ilişkin mi )açıldığı, kesinleşip kesinleşmediği, idari davalar açıldı ise bu davaların akıbetleri araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.