YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4610
KARAR NO : 2022/13873
KARAR TARİHİ : 12.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Birleştirilen 2017/315 Esas Sayılı Dosyasında;
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Asıl ve birleştirilen dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Asıl dava yönünden;
Mahallinde yapılan keşif sonucu Muğla İli, Milas İlçesi, Akyol Mahallesi 118 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Kapatılan 18. Hukuk Dairesinin zeytin üretiminin en çok yapıldığı Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde, dekar başına zeytin veriminin genelde 400-500 kg civarında olduğu, yıllardır Yargıtay’a gelen kamulaştırma dosyalarından bilinmekle ülke genelinde zeytinin verim miktarının dekarda 500 kilogramı aşmadığı yönündeki kabulü ile aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin 14.06.2022 tarih ve 2022/3177 Esas, 2022/10799 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçen aynı kamulaştırma kapsamında açılan Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/351 Esas, 2021/276 Karar sayılı bedel tespit ve tescil dosyasında değerlendirme yılı olan 2014 itibariyle kuru kapama zeytin veriminin 500 kg. kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve aynı kamulaştırma kapsamında Dairemiz 17.05.2021 tarih ve 2021/148 Esas, 2021/6859 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçen aynı kamulaştırma kapsamında açılan Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/351 Esas, 2021/276 Karar sayılı bedel tespit ve tescil dosyasında değerlendirme yılı olan 2015 yılı itibarıyla kuru kapama zeytin veriminin son iki yılın verim ortalaması esas alınmak suretiyle 450 kg kabul edilerek hesaplama yapıldığı dikkate alındığında, 2014 yılı itibariyle zeytin verimini 600 kg alan rapora göre değer biçilmesi nedeniyle rapor inandırıcı görülmemiştir.
Bu nedenle İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden değerlendirme tarihi olarak 2014 yılı esas alınmak suretiyle kapama zeytin bahçesinin periyodisite özelliği de nazara alınarak dekarda verim miktarları ile üretim masrafları ve kg satış fiyatları sorulduktan sonra, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak değer tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Birleştirilen dosya yönünden ise ;
a- Dosyada bulunan Belediye Başkanlığı yazı cevapları, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen özelikleri, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama uygulama sitesinden edinilen bilgiler ile Dairemizin 17.05.2021 tarihli ve 2021/148 Esas- 2021/6859 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçen aynı kamulaştırma kapsamında açılan Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/351 Esas, 2021/276 Karar sayılı dava dosyalarında, dava konusu taşınmaz ile aynı özellikte bulunan 118 ada 25 parsel sayılı taşınmaza arazi olarak değer biçildiği hususları gözetilerek dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğu kabul edilerek bu niteliğine göre değer biçilmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmaza arsa niteliğiyle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; kapama zeytinlik niteliğindeki dava konusu taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net zeytin gelirine göre İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden değerlendirme tarihi olarak 2015 yılı esas alınmak suretiyle kapama zeytin bahçesinin periyodisite özelliği de nazara alınarak dekar verim miktarları ile üretim masrafları ve kg satış fiyatları sorulduktan sonra bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak değer tespit edilmesi ve taşınmazların bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-i maddesi gereğince, aynı taşınmazla ilgili olarak açılan asıl dava ile Dairemiz denetiminden geçen komşu parsellere uygulandığı gibi % 200 oranında objektif değer arttırıcı unsur ilavesi suretiyle değerinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde asıl davada arazi olarak değer biçilen dava konusu taşınmazlara birleştirilen davada arsa olarak değer biçen rapor esas alınarak hüküm kurulması,
Kabule göre de;
b)Birleştirilen davada mahkemece verilen ilk kararda, dava konusu taşınmazın metrekare birim bedeli 78,64 TL belirlenerek, bu bedel üzerinden kamulaştırma bedelinin tespit edildiği ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince mahkemesine iade kararına konu edilmediği anlaşıldığı halde, bozma ilamı sonrası davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek taşınmazın m² birim bedelinin 88,32 TL olduğunun kabulü ile fazla kamulaştırma bedeline hükmedilmesi,
c)Birleştirilen davada 21.845,08TL fark bedele son karar tarihi olan 25.01.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde
karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi,
3-Dava konusu taşınmazların eski parsel numaraları 129 ve 130 parsel olduğu halde hükümde 329 parsel olarak gösterilmesi,
4-25.01.2022 tarihli son celsede, depo edildiği belirtilen 2.742,00 TL’ye ilişkin dekont örneğinin dosyaya eklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.