Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/4601 E. 2022/12284 K. 20.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4601
KARAR NO : 2022/12284
KARAR TARİHİ : 20.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 20/01/2022 gün ve 2021/6803 Esas – 2022/516 Karar sayılı ilama karşı, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl ve ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin birleştirilen davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmış; bu karara karşı, davalı Hazine vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre; davalı Hazine vekilinin aşağıdaki husus dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’un 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Mahkemece verilen 13.02.2018 tarihli kararda asıl ve birleştirilen davada toplam 7.175,925 TL bedele hükmedildiği ve bu kararın davacı tarafından temyiz edilmediği hususu gözetildiğinde, bu tazminat bedelinin davalı idare lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası alınan toplam 7.749,750 TL tazminat bedeli üzerinden değer biçerek hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması doğru değilse de taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu 6081 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin gözetilmediği,
2- Dava konusu taşınmaz tek olup, asıl dava ile birleştirilen dava tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından, davacı taraf lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edildiği,bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından,
Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile Dairemizin 20.01.2022 tarihli, 2021/6803 Esas ve 2022/516 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Asıl dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini ,birleştirilen dava ise ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; … İlçesi, Merkez Mahallesinde bulunan 6079 ve 6081 parsel sayılı taşınmazların geldisi olan 1482 parselin kadastro çalışmaları sonucu 23/05/1961 tarihinde tapuya tescil edildiği, sonrasında ifrazla dava konusu taşınmazların oluştuğu, Hazine tarafından İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/782 E. – 2013/269K. sayılı dosyasında açılan dava sonucunda taşınmazların tamamının kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeni ile davacı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptaline karar verildiği, kararın 28/05/2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 25/10/2013 tarihinde, birleştirilen ek davanın ise 16/10/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece verilen 13.02.2018 tarihli kararda asıl ve birleştirilen davada toplam 7.175,925 TL bedele hükmedildiği ve bu kararın davacı tarafından temyiz edilmediği hususu gözetildiğinde, bu tazminat bedelinin davalı idare lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası alınan toplam 7.749,750 TL tazminat bedeli üzerinden değer biçerek hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması doğru değilse de taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Arsa niteliğindeki İstanbul İli, … İlçesi, Merkez Mahallesi 6079 ve 6081 parsel sayılı taşınmazların değerinin biçilmesinde ve bedellerinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak:
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu 6081 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Dava konusu taşınmaz tek olup, asıl dava ile birleştirilen dava tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından, davacı taraf lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi,
Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu 6081 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına )cümlesinin yazılmasına,
b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 3,c) ile 4,c) bentlerinin tümüyle çıkartılmasına, ayrı bir bent olarak (Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 160.384,25 -TL nisbi vekalet ücretinin davalı Hazineden alınarak davacı tarafa verilmesine) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.