Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/4085 E. 2023/2259 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4085
KARAR NO : 2023/2259
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı …Ş. (TEDAŞ) yönünden davanın esastan reddine, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Artvin ili, … ilçesi, … köyü 167 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaz üzerinden kamulaştırma yapılmaksızın, rızası alınmaksızın ve ecrimisil bedeli ödenmeksizin enerji nakil hattı geçirildiğini belirterek, haksız yapıların kal’i ile haksız yararlanmanın başladığı tarihten itibaren ecrimisil bedelinin ve taşınmazın değerinde meydana gelen değer kaybının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … (DSİ) Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye (ÇEDAŞ) karşı açılması gerektiğini, bu nedenle müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ÇEDAŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın TEDAŞ’a karşı açılması gerektiğini, bu nedenle müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı … (EPDK) vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın TEDAŞ’a karşı açılması gerektiğini, bu nedenle müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

4. Davalı TEDAŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma dava şartı gerçekleştirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesini, enerji nakil hatlarının herhangi bir değer düşüklüğüne sebebiyet vermediğini, davanın ÇEDAŞ’a karşı açılması gerektiğini, bu nedenle müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, müvekkili idare kötüniyetli olmadığından ecrimisil şartlarının gerçekleşmediğini, kamu yararı gereği irtifak tesis edilmiş olması nedeniyle müdahalenin önlenmesinin talep edilemeyeceğini ve talep edilen tazminat miktarının yüksek olduğu gözetilerek makul bir tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.02.2015 tarihli ve 2012/540 Esas, 2015/96 Karar sayılı kararı ile davalı DSİ Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.02.2015 tarihli ve 2012/540 Esas, 2015/96 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.01.2016 tarihli ve 2015/14163 Esas, 2016/1505 Karar sayılı kararı ile davalı DSİ Genel Müdürlüğü yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek, kal ve irtifak hakkı karşılığı birlikte talep edilemeyeceğinden, öncelikle davacıya talebi açıklattırıldıktan sonra, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 19 uncu maddesi de gözetilerek dahili davalılar ÇEDAŞ ve EPDK aleyhine açılan davaların pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dahili davalı TEDAŞ yönünden ise işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.01.2019 tarihli ve 2016/162 Esas, 2019/7 Karar sayılı kararı ile davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü yönünden kal ve ecrimisil isteminin reddine, kamulaştırmasız el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.01.2019 tarihli ve 2016/162 Esas, 2019/7 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılardan TEDAŞ vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 08.10.2019 tarihli ve 2019/5094 Esas, 2019/15748 Karar sayılı kararı ile davalılar DSİ Genel Müdürlüğü, ÇEDAŞ ve EPDK yönünden davanın husumetten reddine, davalı TEDAŞ yönünden ise şartları oluşmadığından bahisle ecrimisil talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek, dava dilekçesinde 3.000,00 TL ecrimisil, 10.000 TL irtifak bedeli ve enerji nakil hattının kal’i talep edildiği, mahkemece hüküm altına alınan ilk kararın; kal ve irtifak hakkı karşılığı bir arada istenemeyeceğinden davacıdan talebi açıklattırılmak suretiyle davalı TEDAŞ yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle Dairemizce bozulduğu, bozma sonrasında dosyaya sunulan 19.07.2016 havale tarihli dilekçe ve 27.04.2016 ile 07.11.2018 tarihli celselerdeki davacı taraf beyanlarına göre enerji nakil hattının kal’i ile ecrimisil talebinde bulunulduğu anlaşılmış olup, kal talebi yönünde hüküm kurulması gerekirken, davacının talebi aşılmak ve yanlış değerlendirme yapmak suretiyle yazılı şekilde irtifak bedeline hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü yönünden kal ve ecrimisil isteminin esastan reddine, kamulaştırmasız el atma tazminatı isteminin feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararla müvekkilinin Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, herhangi bir hakka dayanılmaksızın yapılan hukuka aykırı yapıların kaldırılması talebinin dürüstlük kuralına aykırı görülmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında müdahalenin önlenmesi ve kal hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesi.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosyaya sunulan 19.07.2016 havale tarihli dilekçe ve 27.04.2016 ile 07.11.2018 tarihli celselerdeki davacı taraf beyanlarına göre enerji nakil hattının kal’i ile ecrimisil talebinde bulunulduğu tespit edilerek, davacının kal talebi yönünde hüküm kurulması gerektiği belirtilerek karar bozulmuş olup Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen kal talebi yönünden esastan ret kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.