YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3625
KARAR NO : 2022/13844
KARAR TARİHİ : 12.10.2022
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı … vd. vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava dilekçesinde, dava konusu Aydın İli, Nazilli İlçesi, 629 ada 3 parsel üzerinde 20/12/2000 tarih ve 1994 sayılı yapı ruhsatı ile kat irtifakı kurulduğu, kat irtifakı kurulmuş olan binalardan C blokun tamamlandığını diğer blokların yapılmadığını belirterek, 629 ada 3 nolu parselde bulunan kat irtifakı kaydının kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece verilen 28/04/2016 tarihli davanın reddine dair kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 17/09/2018 tarihli ve 2017/3478 Esas, 2018/5654 Karar sayılı ilamıyla 6100 sayılı HMK’nın 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi getirildiği, her davanın, mümkün olan en kısa zamanda, en az giderle görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, eldeki kat irtifakının terkini davasında yargılama sonucu verilecek karar diğer kat irtifakı hakkı sahiplerinin de hukukunu yakından ilgilendirdiğinden mahkemece usul ekonomisi de gözetilerek davacı tarafa hak sahiplerini davaya dahil edilmesi için uygun bir süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında hüküm verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin ve mahkemece davanın reddine karar verildiği halde davalı Hazine lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru görülmediği” belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne,
Aydın ili Nazilli ilçesi 629 ada 3 parsel üzerindeki Kat İrtifakı Kaydının kaldırılmasına,
Tapu kütüğünde kat irtifakı kaydının silinmesine ve taşınmaz mülkiyetinin 03/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen pay, payda ve hisse miktarı oranında paylı mülkiyete çevrilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre davacılardan …in malik olduğu C blok 1 nolu bağımsız bölümün yargılama esnasında 29/11/2016 tarihinde …’a satıldığı anlaşılmakla, mahkemece yeni malikin davaya usulüne uygun olarak dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi yerine taraf teşkili sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de HMK’nın 297. maddesine göre mahkemece verilen kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve verilen karar ile iki tarafın leh ve aleyhine hükmedilen görev ve hakların gayet açık ve anlaşılır biçimde yazılması gerekmektedir. Mahkemece kat irtifakının terkinine karar verildikten sonra kat irtifakı hakkı sahiplerinin payları belirtilmeksizin bilirkişi raporuna atıf yapılarak paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalı … vd. vekilince peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.