Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/3455 E. 2022/13674 K. 10.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3455
KARAR NO : 2022/13674
KARAR TARİHİ : 10.10.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

İLK DERECE
MAHKEMESİ : Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/33 E. – 2021/308 K. sayılı kararı incelendiğinde;
Arsa niteliğindeki … İli, …,… ada 7 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak, kapama fındık bahçesi özelliği gösteren taşınmazın üzerindeki fındık ağaçlarına ise taşınmazın kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelinden mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesinde yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, dava konusu 273 ada 276 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapılara aynı Kanun’un 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülmek suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan ve dava sonucu taşınmazlar ile aynı bölgede bulunan 259 ada, 1 parsel sayılı taşınmaza, Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/18 E. – 2020/310 K. sayılı dosyasında 09/06/2017 değerlendirme tarihi itibarıyla 150 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin Dairemiz denetiminden geçerek onandığı gözetildiğinde, 02/02/2021 değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazlara 80 ve 95 TL/m² değer biçen rapor inandırıcı olmadığı gibi, dava konusu taşınmazların ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazların çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmesi gerekirken dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından emsalden kesilen düzenleme ortaklık payı oranında indirim yapılmak suretiyle hesaplama yapılan bilirkişi raporu hüküm kurulmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınarak, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilerek, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde yapılacak keşif sonrası alınacak denetime elverişli bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmazlarda ekimi yapılan yörede yaygın mutad münavebe ürünlerinin hangileri olduğu ve bunların değerlendirme tarihi itibarıyla dekar başına ortalama verim miktarları ile hasat dönemindeki ortalama kilogram satış fiyatları ve üretim masrafları İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilerek taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre değer biçildikten sonra, kapama fındık net gelirinden çıkartılmak suretiyle bedel belirleyen bilirkişi raporunun denetlenmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
3-Dava dilekçesinde dava konusu taşınmazlar için tescil talep edildiği halde dava konusu 273 ada 276 parsel yönünden terkin kararı verilmesi ve mahalle adının hatalı yazılması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/33 E. – 2021/308 Karar sayılı hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.