Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/3396 E. 2023/2847 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3396
KARAR NO : 2023/2847
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bitlis ili, … ilçesi, … Mahallesi 72 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak hakkı karşılığının ve meyve ağaçlarının bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın arsa değil tarım arazisi olduğunu, enerji hattının 30 Kasım 2000 tarihli ve 4246 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Kuvvetli Akımları Tesisleri Yönetmeliğine uygun olarak yani belirli bir yükseklikte can ve mal emniyetini sağlayacak şekilde tesis edildiğini, söz konusu Yönetmeliğe ve şartnamelere uygun olarak tesis edilen enerji iletim hattının, tarım arazisi vasfında olan taşınmazın değerinde ve gelirinde herhangi bir eksiltme meydana getirmeyeceği gibi taşınmaz alanının irtifak alanına oranı düşünüldüğünde, taşınmazın kullanımında herhangi bir kısıtlama olmayacağını, açıklanan nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.03.2019 tarihli ve 2016/216 Esas, 2019/126 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; … Belediyesinin yazı cevabında dava konusu taşınmazın belediye hizmeti almadığı, etrafının meskun olmadığı belirtildiğinden arazi vasfında olduğu kabul edilerek bu niteliğine göre değer biçilmesi gerektiğinden bozma yapıldığı ve bozmaya uyulduğu halde, arazi vasfına göre ve objektif değer artışı uygulanmak suretiyle bedel belirlenmesi gerekirken imar dava konusu taşınmazın imar planında konut alanı olarak ayrıldığı gerekçesi ile arsa olarak değerlendirilmesi ve davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, reddedilen kısım yönünden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 05.10.2021 tarihli ve 2021/135 Esas, 2021/474 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacılardan … hissesini 13.09.2018 tarihinde Yılmaz Aydar’a satış suretiyle devrettiğinden bu davacı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönde hüküm kurulmamasının ve ağaç bedelinin kamulaştırma bedeline dahil edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.