Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/2274 E. 2022/7795 K. 28.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2274
KARAR NO : 2022/7795
KARAR TARİHİ : 28.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 25/11/2021 gün ve 2021/10118 Esas – 2021/13967 Karar sayılı ilama karşı davalı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce düzelterek onanmış; bu karara karşı, davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’un 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiç birisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Akbez Belediye Başkanlığı’nın 08.07.2011 tarihli yazısında dava konusu taşınmazın imar parseli olduğu, … Belediye Başkanlığı’nın 29.09.2020 tarihli yazısında ise; dava konusu taşınmazın imar uygulaması görmediği ve taşınmazdan düzenleme ortaklık payı düşülmediğinden imar parseli olmadığı belirtildiğinden bu husustaki çelişki giderilmek suretiyle, dava tarihi olan 29.09.2011 tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın kadastro parseli olduğunun tespiti halinde düzenleme ortaklık payı düşülerek karar verilmesi, aksi halde düzenleme ortaklık payı kesilmeden kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiği gibi,
Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmaz emsal taşınmazdan daha değerli olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın aynı değerde olduğu kabul edilerek düzenlenen raporun inandırıcı olmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından;
Davalı vekilinin bu yönlere ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.11.2021 gün ve 2021/10118 E – 2021/13967 K sayılı düzelterek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … Köyü, … parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Akbez Belediye Başkanlığı’nın 08.07.2011 tarihli yazısında dava konusu taşınmazın imar parseli olduğu, … Belediye Başkanlığı’nın 29.09.2020 tarihli yazısında ise; dava konusu taşınmazın imar uygulaması görmediği ve taşınmazdan düzenleme ortaklık payı düşülmediğinden imar parseli olmadığı belirtildiğinden bu husustaki çelişki giderilmek suretiyle, dava tarihi olan 29.09.2011 tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın kadastro parseli olduğunun tespiti halinde düzenleme ortaklık payı düşülerek karar verilmesi, aksi halde düzenleme ortaklık payı kesilmeden kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiği gibi,
Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın farklı mahallelerde olduğu gibi Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmaz emsal taşınmazdan daha değerli olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın aynı değerde olduğu kabul edilerek düzenlenen rapor inandırıcı değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü’nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re’sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi
2- Kabule göre de;
Bozma ilamı sonrası tespit edilen bedel, acele el koyma kararı ile hükmedilen bedelin altında olduğu ve davadan sonra açılan acele kamulaştırma kararının 21.06.2012 tarihinde bloke edildiği dikkate alındığında, kamulaştırma bedeline 02.08.2011 tarihinden acele kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiği 21.06.2012 tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 28/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.