YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1965
KARAR NO : 2022/13292
KARAR TARİHİ : 04.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İncir bahçesi niteliğindeki … İlçesi, … Mahallesi, 199 parsel sayılı taşınmaza net meyve geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu 199 parsel sayılı taşınmazın 2991 ada 247 parsel olarak tapuya tescil edildiği, kamulaştırılan alanın değiştiği beyan edildiğinden taşınmazın yeni tapu kaydı ve kadastro krokisi dosya arasına alınarak yeniden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi,
2-Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
3-Taşınmazın değeri belirlenirken üretim giderlerine onarım, bakım, amortisman, faiz ve sigorta gibi diğer sabit masraflar dahil edilmek suretiyle eksik bedel tespiti,
4-Dava konusu taşınmazın mahalle adı; tapuda … mahallesi olarak yazılı olduğu halde, hüküm fıkrasında infazda tereddüt uyandıracak şekilde …., mahallesi olarak yazılması,
Doğru olmadığı gibi;
5-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 04/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.