YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1753
KARAR NO : 2022/12216
KARAR TARİHİ : 19.09.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davacı idare ve davalı … vekilleri ile davalı … tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalılardan … vekilleri ile davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … Köyü, 565 parsel sayılı taşınmazın gelir metodu esas alınarak net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde; üzerinde bulunan ağaçlara ise maktuen bedel biçilmesi ve bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Davalı …’nun dava konusu taşınmazı …’ndan 11.06.2012 tarihinde satın aldığı, dahili davalılardan … mirasçıları … ve …’nun dava konusu taşınmazda malik sıfatı bulunmadığı dikkate alındığında haklarında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması,
2)…’na haksız ödenen 54.183,13 TL’nin mirasçılarından alınarak davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi,
3)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün ve 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
4)Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak fark bedelin derhal ödenmesi ve bu bedele dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)Ayrı bir bendi olarak (Dahili davalılardan … ve … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebi ile reddine) cümlesinin yazılmasına,
b)(5) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Dahili davalılara haksız ödenen 54.183,13 TL’nin varsa ödenen nemaları ile birlikte iade edilen bedel mahsup edilerek davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine) cümlesinin yazılmasına,
c)Davacı idareye vekalet ücreti ödenmesine ilişkin (11) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına,
d)(3) ve (4-a, b) numaralı bentlerinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine (tespit edilen kamulaştırma bedeli 48.105,35 TL’ye dava tarihinden dört ay sonrası olan 28.12.2012 tarihinden Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin karar tarihi olan 19.09.2022 tarihine kadar işleyecek faiziyle davalı …’na derhal ödenmesine) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 19.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.