Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16864 E. 2023/6133 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16864
KARAR NO : 2023/6133
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkin davada, verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 1435 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan benzer nitelikteki emsal satışların dikkate alınmasını ve taşınmazın gerçek bedelinin tespitini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.09.2015 tarihli ve 2015/339 Esas, 2015/63 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 07.09.2015 tarihli ve 2015/339 Esas, 2015/63 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerine göre fark oranı tespit edildikten sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınan emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılmadan, emsallerin daha değerli olduğu kabul edilerek (taşınmaz ile emsallerin m² değerleri arasında 10-15 kat fark vardır) soyut ifadelerle taşınmazın m² birim fiyatına 350,00 TL olarak değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olunamayacağınan ve davacı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilmeden harca hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 27.11.2020 tarihli ve 2019/57 Esas, 2020/140 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 27.11.2020 tarihli ve 2019/57 Esas, 2020/140 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda davacı idare tarafından düzenlenen 25.09.2014 tarihli kıymet takdir komisyon raporundan dava konusu taşınmazın m²sine 200 TL değer biçtiği halde, 02.12.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla bilirkişi kurulunca taşınmazın m²sine 275 TL değer takdir edildiği gözetildiğinde rapor inandırıcı olmadığı gibi aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza yakın konumda olan … Mahallesi 6608 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/658 Esas, 2019/43 Karar sayılı dosyasında 23.02.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 454,14 TL/m², yine … Mahallesi 6608 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/660 Esas, 2019/44 Karar sayılı dosyasında 23.02.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 461,27 TL/m² birim fiyatı takdir olunmuş bu bedeller üzerinden verilen kararlar Dairemiz denetiminden geçmiştir. Bu nedenle belirtilen dosyalar getirtilerek, bu m² birim fiyatlarından ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması ve dava konusu taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin 16.09.2022 tarihli ve 2021/317 Esas, 2022/446 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, üzerindeki yapı ve ağaçların revize edilerek değer tespitinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 1435 ada 2 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin ileri sürdükleri temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.