Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16860 E. 2023/4099 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16860
KARAR NO : 2023/4099
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 329 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelden mahsup edilerek bakiye bedelin üçer aylık vadelide nemalandırılarak karar kesinleşince davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısımlarının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından hükmedilen kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazın bilirkişiler tarafından sulu tarım arazisi olarak değerlendirildiğini, dava konusu taşınmazın idare tarafından yapılan kamulaştırma işlemi sonrasında sulu tarım arazisi vasfı kazandığını, motopomp kullanımından kaynaklı gidere ek sulama ücreti eklenmediğini, bilirkişilerce kapitalizasyon faiz oranının olması gerekenden düşük alındığını ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu anlaşıldığından %4 kapitalizasyon faiz oranının doğru uygulandığı, dava tarihi olan 2018 yılı değerlendirme tarihi kabul edilerek … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri kullanılmak suretiyle gelir hesabına göre taşınmazın bedelinin tespitinin yerinde olduğu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olduğu gibi tapu kaydında yer alan ipotek ve haciz gibi takyidatların kamulaştırma bedeline yansıtılarak tapunun takyidatlardan arındırılmış şekilde davacı idare adına tesciline dair hüküm kurulmuş olmakla kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve Kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi ve 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

4.Buna karşın; davalılardan Hasan kızı … ve Mustafa oğlu …’in kimlik bilgileri, adres ve mirasçılarının tespit edilememesi sebebiyle 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun gereği adı geçenlere mahallin en büyük Mal Memurunun kayyım olarak atanması için … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1030 Esas sayılı dosyasında açılan davanın, kayyım tayini talep edilen … ve …‘in kimlik bilgilerinin tespit edilmesi nedeniyle reddine karar verildiği anlaşıldığından, … TC kimlik numaralı … ve … TC kimlik numaralı …’in veraset ilamları ilgililerinden aldırılıp veraset ilamlarına göre mirasçıları davaya dahil edip taraf teşkili sağlanarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde Hazine vekiline kayyım vekili sıfatıyla tebligat yapılmak suretiyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulu ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.