Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16845 E. 2023/8307 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16845
KARAR NO : 2023/8307
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/941 Esas, 2022/3071 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/6 Esas, 2022/3 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat … ile davacı idare vekili Avukat … gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Muğla ili, Marmaris ilçesi, … Mahallesi (eski 746 parsel) 210 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin almış olduğu kamulaştırma kararının iptaline ilişkin olarak süresi içinde Muğla İdare Mahkemesinin 2019/49 Esas sayılı dosyası ile yürütmeyi durdurma talepli dava açılmış olup söz konusu idari dava dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davacı idare tarafından belirlenen bedelin düşük olduğunu, dava konusu 746 parsel sayılı taşınmazın düz bir yapıda amorf bir şekle sahip olup taşınmazın Okluk koyuna cephesi bulunduğunu, taşınmaza bitişik olan 642 parsel ile birlikte kullanılmakta olduğunu, 2 katlı ahşap kaplamalı betonarme yapı, 2 katlı betonarme yapı elemanları ile inşa edilmiş bir bina, ayrıca taşınmazın denize olan kıyısında 30 m² istinat duvarı bulunduğunu, kullanım amacı itibarıyla “turizm tesisi” niteliğinde olduğunu, taşınmazda yer alan market, otel ve iskelenin bu taşınmazın değer hesabında dikkate alınması gerektiğini, taşınmaz üzerinde bulunan 19 adet ağacın değerinin de az belirlendiğini, bilirkişiler tarafından emsal araştırması yapıldığı takdirde bölgenin doğal güzelliklerle dolu olduğu, özellikle deniz turizmi açısından güney ile kuzey (Bodrum) arasında mecburi uğrak noktası olan bir konumda olduğu ve bu özellikleri itibarıyla de ekonomik olarak büyük bir öneme sahip olduğunun görüleceğini belirterek, taşınmazın gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun usulüne uygun düzenlenmediğini, aynı kamulaştırma kapsamındaki taşınmazlara farklı münavebe ürünlerinin uygulanması ve masrafların düşük, verimin yüksek hesaplanmasının hatalı olduğunu, % 500 oranında objektif değer artışı uygulanmasının doğru olmadığını, bedel farklarının nemaları ile ödendiği hâlde ayrıca faiz işletilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın niteliğinin tam bir araştırma ile belirlenmediğini, arsa niteliğinde olduğunu, alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazın 348,17 m²sinin ticari işletme olduğunu, 195 m²lik iskelesinin bulunduğunu ve burada 12 ay boyunca 20 tane tekne bağlı olduğunu, ticari işletmenin geliri ve iskelenin gelirinin de dikkate alınması gerektiğini, yapı bedellerinin doğru hesaplanmadığını, rayiç değerlerin çok altında belirlenen değerin doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın iki parsel ilerisinde Cumhurbaşkanlığı yazlık konutunun bulunduğunu, taşınmazın üzerinde de turizm tesisi bulunduğunu, bu nedenle taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, ticari işletme geliri esas alınarak taşınmaza değer biçilmesi gerektiğini, ilk raporda çıplak m² birim değeri 557,70 TL hesaplandığı hâlde usulî kazanılmış hak ihlal edilerek bu kez birim değerinin 215,13 TL üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu, objektif değer artışının % 800 oranında uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin yöntem itibarıyla doğru olduğunu; ancak 2018 yılı Marmaris İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce bildirilen münavebe planına uygun ürünlerle üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmak suretiyle, kapitalizasyon faizi % 4, objektif değer artış oranı da % 600 uygulanarak hesaplanan bedel üzerinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının gerçeği yansıtmadığını, kamulaştırma bedelinin nemalarıyla ödenmesine karar verildiğinden ayrıca faiz işletilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmiş, davaya konu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, dava konusu taşınmazın denize sıfır ve Türkiye’nin en güzel koylarından birinde bulunduğu hâlde, düşük objektif değer artışı uygulandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Aynı bögeden gelen ve aynı kamulaştırma işlemine ilişkin Dairemizin 2022/14895 Esas, 2023/5514 Karar sayılı ilâmıyla denetiminden geçen dosyada ıspanak, mısır (hasıl), biber, fasulye (taze) münavebesinin uygun görüldüğü, Dairemizin 2022/16574 Esas, 2023/4488 Karar, 2022/16382 Esas, 2023/4508 Karar ve 2022/15279 Esas, 2023/4489 Karar sayılı ilâmlarıyla da İlk Derece Mahkemesince ıspanak, mısır (hasıl), biber, fasulye (taze) münavebesi alındığı hâlde Bölge Adliye Mahkemesince gerekçesi açıklanmadan ıspanak yerine lahana ürününün münavebe planına eklenmesinin bozma nedeni yapıldığı gözetildiğinde; ıspanak, mısır (hasıl), biber, fasulye (taze) şeklinde olan münavebe planından ayrılma nedeni açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması uygun görülmemiştir.

5. Davaya konu taşınmaza bitişik 210 ada 3 (eski 623) parsel sayılı taşınmaza ilişkin Dairemizin 2022/15327 Esas, 2023/7946 Karar sayılı ilâmı ile denetimden geçen dosyada; “İlk Derece Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan objektif değer artış oranından gerekçesi açıklanmadan düşük oranda objektif değer artış oranı uygulaması” bozma nedeni yapıldığı dikkate alınarak İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 2022/2540 Esas, 2022/2765 Karar sayılı dosyasında belirlenen objektif değer artışı oranından ayrılma nedenleri açıklanarak objektif değer artış oranı belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı idareye, 17.100,00 TL vekâlet ücretinin de davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.