YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16781
KARAR NO : 2023/4523
KARAR TARİHİ : 08.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve dahili davalı … vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun dahili davalı … yönünden esastan reddine, davacı idare yönünden ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar ve dahili davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 478 parsel sayılı taşınmazın idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını ve noter tebligatlarının çekildiğini, taşınmaz maliklerince Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/316 Esas, 1998/706 Karar sayılı ve 1996/179 Esas, 1998/700 Karar sayılı dosyaları ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını, mahkeme kararı ile hükmedilen bedelin de ödenmesine rağmen tapu maliklerinin ferağ işlemini yaptırmadığını ileri sürerek 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi gereğince dava konusu taşınmazın idare adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun dava konusu taşınmazın devri için herhangi bir talebi olmadığını, kamulaştırma üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen davacı kurumun tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için taraflarına bir bildirim ve talepte bulunulmadığını, tapu tescil işleminin bir bildirim veya talep ile gerçekleştirilmesi mümkün olduğu halde, dava açılarak böyle bir talepte bulunulmasının usule uygun olmadığını belirterek tüm bu nedenlerle davayı kabul beyanıyla birlikte davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
2.Dahili davalı … vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin taleplerinin hak düşümüne ve zamanaşımına uğradığını, hak düşümü itirazında zamanaşımı def’inde bulunduklarını, her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davacı idare tarafından söz konusu bedelin ödenmiş olmasını ispatlaması halinde davayı kabul ettiklerini, dava açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğinden dava masrafları, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davalı … sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun dava konusu taşınmazın devri için herhangi bir talebi olmadığını, kamulaştırma üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen davacı kurumun tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için taraflarına bir bildirim ve talepte bulunulmadığını, tapu tescil işleminin bir bildirim veya talep ile gerçekleştirilmesi mümkün olduğu halde dava açılarak böyle bir talepte bulunulması usule uygun olmadığını belirterek tüm bu nedenlerle davayı kabul beyanıyla birlikte davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
4.Davalı … sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun dava konusu taşınmazın devri için herhangi bir talebi olmadığını, kamulaştırma üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen davacı kurumun tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için taraflarına bir bildirim ve talepte bulunulmadığını, tapu tescil işleminin bir bildirim veya talep ile gerçekleştirilmesi mümkün olduğu halde dava açılarak böyle bir talepte bulunulması usule uygun olmadığını belirterek tüm bu nedenlerle davayı kabul beyanıyla birlikte davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
5.Davalı … sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun dava konusu taşınmazın devri için herhangi bir talebi olmadığını, kamulaştırma üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen davacı kurumun tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için taraflarına bir bildirim ve talepte bulunulmadığını, tapu tescil işleminin bir bildirim veya talep ile gerçekleştirilmesi mümkün olduğu halde dava açılarak böyle bir talepte bulunulması usule uygun olmadığını belirterek tüm bu nedenlerle davayı kabul beyanıyla birlikte davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
6. Davalılar … vd. vekili Av. …’in sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadıklarını, müvekkillerinin 1994-1996 yıllarında bazı parseller için kamulaştırma yapıldığını ve bedel artımı için avukata vekâlet verildiğini hatırladıklarını ancak, parsel numarasını hatırlamadıklarını, davacı tarafın 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine göre tescil talep ettiğini ifade etmekte olduğunu; ancak mülga 17 nci madde uyarınca müvekkillerinin ferağ vermeye davet edilmediğini, idare tarafından işlemler usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini ve ödeme ve tescil işlemleri birlikte yapılmadığını, aradan 25 yıl geçtikten sonra dava açılıp ve yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep etmekte olduğunu, dava açılmasına sebebiyet verenin müvekkilleri olmadığını, talebin reddi gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararı gereğince kamulaştırma davalarında davacı idare lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri hükmedilemeyeceği, davalı tarafın kendini vekil ile temsil ediyor ise lehine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilleri ferağ vermeye davet edilmediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 478 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve dahili davalı … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehlerine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini, davanın niteliği gereği karşı tarafa vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, takyidatlardan ari olarak hüküm kurulması gerektiğini, bunun infazda sıkıntı oluşturacağını ileri sürmüştür.
2.Dahili davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, kamulaştırma bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığını, ödenmesi halinde davayı kabul edeceklerini bildirdiklerini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kanun’a göre açılan tescil davalarında, davalıya yargılama giderinin yükletilmemesi, davalının cevap lahiyasında veya en geç ilk oturumda hazır bulunarak davayı kabul ettiğini beyan etmesi halinde mümkün olduğu, (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 14.07.2008 tarih 2008/6084-9780 sayılı ilamı) tapu kaydı maliki olan davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmedikleri, ancak dahili davalılardan …, …, … ve …’ın ilk duruşmadan önce dilekçe ibraz ederek davayı kabul ettiklerini bildirdikleri anlaşıldığından, bu dahili davalılar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 312 maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu, diğer davalı … ile diğer davalılar …, … ve … mirasçıları olan dahili davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil işlemi için ferağ da vermedikleri, bu tapu maliklerine kamulaştırma belgelerinin tebliğ edildiği ve tezyid-i bedel davası açıldığı, dava sonucu karar verilen bedelin icra takibine konularak, idarece ödemesine ilişkin karar alındığı, tahakkuk ve verile emri düzenlendiği anlaşıldığından, davayı kabul etmeyen davalı ve dahili davalılar yönünden aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiş olması, kendilerini vekille temsil ettiren davalı ve dahili davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi, taşınmazın takyidatlardan ari olarak tesciline karar verilmesi gerektiği yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar ve dahili davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı … vekili Av. … Kaydul temyiz dilekçesinde özetle; davanın açılmasına müvekkilin sebep olmadığını, davacı idare 1996 yılında kamulaştırma yaptığını, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davaya dahil edilen müvekkilin bir kusuru olmadığını, 20 yıl sonra bu davanın açılması davacı idarenin hizmet kusuru olduğunu,müvekkil lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Dahili davalılar … vd. vekili Av. … temyiz dilekçesinde özetle; davacı talepleri hak düşümüne ve zamanaşımına uğradığını, davacının davasını ispatlayamadığını, dosya kapsamında kamulaştırma bedelinin ödendiğinin ispat edilemediğini, aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul veyasaya aykırı olduğunu, müvekkil lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalılar … vd. vekili Av. … temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma davalarında idare lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğinin yasal zorunluluk olduğunu, davalının davanın açılmasında hiç bir kusuru bulunmadığından eksik inceleme ile karar verildiğini, ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un “Tapulu taşınmaz mallarda tescil” kenar başlıklı (mülga 24/4/2001 – 4650/21 md.) 17 nci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu İstanbul ili, Çatalca ilçesi, … Mahallesi 478 parsel sayılı taşınmazın idarece kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığı ve noter tebligatlarının yapıldığı, dava konusu parsel için taşınmaz malikleri tarafından Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/316 – 1998/706 sayılı ve 1996/179 – 1998/700 sayılı dosyaları ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığı ve mahkeme kararı sonucu hükmedilen bedellerin idarece ödendiği, yargılama sırasında bir kısım davalının verdiği dilekçe ile davayı kabul ettiği anlaşılmakla 6100 sayılı Kanun’un 312 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davayı kabul eden davalılar yönünden davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu, diğer davalılar yönünden de verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bir kısım davalılar ve dahili davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.